Söke’nin Sarıkemer Mahallesinde yaşayan 26 aylık İkra Deniz Bebek’in tüm umudu, hayırseverlerden gelecek mesajlara kaldı. Emel-Mustafa Pamuk çiftinin SMA 1 teşhisi konulan minik bebeği hayata bağlayacak tedavi için gerekli milyonlarca lirayı bulabilmek için çalmadık kapı bırakmayan aileye, Valilikten yardım kampanyası açmaları için onay çıktı.
Kampanyanın büyüyüp, tedavi için gerekli olan Zongensma isimli ilaca ulaşmak için büyük çaba harcayan Pamuk Ailesi’ne ilk destek Kuşadası’nda inşaat yatırımları bulunan Sökeli İşadamı Mustafa Yemci’den geldi. Sarıkemer Muhtarı Mehmet Dalma ile birlikte İkra Deniz Bebek’i ziyaret eden Yemci, aileye kampanyanın amacına ulaşması için her türlü desteği sağlayacağını belirtti. Türkcell hattından 2468’e DENİZ yazarak 20 TL’lik sembolik bir destek mesajı gönderen Yemci, duyurunun daha geniş kitlelere ulaşması için tüm imkanlarını seferber edeceğini belirtti. Sökeli İşadamı, bu amaçla önümüzdeki günlerde Türkiye gündemine oturacak organizasyonlar yapmayı planladıklarını vurguladı.
Bu arada sosyal medyada ‘Denizehayatol’ sloganı ile duyurulmaya çalışılan kampanyaya katılmak isteyenlerin Valilik onayı ile İkra Deniz’in annesi Emel Pamuk adına açılan
TR24 0006 4000 0013 0221 3813 18 İBAN numaralı İş bankası hesabına para yatırabileceği ifade edildi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.