Kuşadası’nın doğal dokusunun korunduğu tek köyü olan Caferli, kontrolsüz bir işgal tehdidi yaşamaya başladı. Köy sınırları içindeki 45 dönümlük bir tarla, 148’e bölünerek “Tiny House” adı verilen temelsiz ev arsası olarak satışa çıkarıldı. Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı, Avrupa ve Türkiye eski güzeli Nazlı Deniz Kuruoğlu, verimli bir arazi üzerinde yer alan projenin, tarım için tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek işgalin önüne geçilmesini istedi.
İnternet ortamında yayınlanan ilanlara göre, Caferli Köyü sınırları içindeki 45 dönüm büyüklüğündeki 102/1 parsel 300’er metrekarelik parçalara bölündü. Arazinin mülkiyetinin Turizm Geliştirme Kooperatifi adına tescil edildiği belirtilen ilanlarda, her türlü alt yapı hizmetinin kooperatif tarafından verileceği vurgulandı. Satışa çıkartılan arazinin, yapılaşma izni olmayan ve ”Kırsal Mahalle” statüsüne dönen bir bölgede yer almasına rağmen ilanlarda “yerleşke” olarak sunulması kuşku yarattı. Tanıtımlarda resmi izinlerin alındığı belirtilmesine rağmen yasal olarak gerçekleşmesi mümkün olmadığı belirtilen projenin, bazı hobi bahçelerinde uygulanan bir modelle hayata geçmesi halinde, bölgenin doğal dokusuna büyük tahribat yaratacağına dikkat çekildi.
Adı Kuşadası’nın cennet köyü ile anılan, Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği başkanı ve tescilli güzel Nazlı Deniz Kuruoğlu girişime tepkilerini, “Geleceğimiz için tarım arazilerini korumak zorundayız. Verimli toprakları rant uğruna amacı dışında kullanmak hem gelecek nesillere, hem de doğaya ihanettir. Bu proje çevre için de büyük tehdit. Burada oluşacak kirliliğin, sadece projenin bulunduğu alanı değil, tüm çevreyi ve yeraltı sularını etkilemesi kaçınılmaz. Bu nedenle bu talanın önüne geçmek için elimizden geleni yapacağız” sözleriyle ifade etti.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.