Kuşadası’nda Dilek Yarımadası Milli Parkı’ndan ikinci bir doğa alanının koruma statüsüne kavuşturulması için çalışma başlatıldı. Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından çok önemli bir alan olan Bahçecik Boğazı’nın, Tabiat Parkı olması için incelemeler yapıldı.
Yapılan incelemelere Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürü A. Egemen İşcan, DKMP Söke şefi Erdinç Kutsal, Mimarlar Odası Kuşadası Şube Temsilcisi Fatma Köksal ve EKODOSD başkanı Bahattin Sürücü katıldı.
Tabiat Parkı olması için Kuşadası sivil toplum örgütlerinin de desteklediği Bahçecik Boğazı’nda; alanın milli veya bölge seviyesinde üstün tabii fizyocoğrafik yapısı, bitki örtüsü ve yaban hayatı özellikleri ve manzara güzellikleri ile rekreasyon potansiyeli, kaynak ve manzara bütünlüğünü sağlayacak yeterli büyüklüğü, açık hava rekreasyonu yönünden farkı ve zenginlik potansiyeli ve devletin mülkiyetinde olup olmadığı konularında önümüzdeki günlerde uzmanlar tarafından çalışmalar sürdürülecek.
Şehir merkezine çok kısa bir mesafede olan Bahçecik Boğazı’nın Tabiat Parkı statüsüne kavuşması, bölgenin korunmasını ve korumaya uyumlu kullanılarak gelecek nesillere ulaştırılmasını sağlayacak.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.