Siyaset literatürüne çoğunluğunu CHP’lilerin oluşturduğu ve kendisini “aydın” olarak tanımlayan kesim tarafından üretilmiş bir kavram eklendi son yıllarda. Sorgusuz-sualsiz AK Parti ve Erdoğan’ın yolundan gidenler için “koyun” diyorlar. AK Parti’ye atfen “ak koyun” tanımlaması yapanların sayısı da oldukça fazla. Bu mantıktan yola çıkarsak, ak koyunları bulmuş oluyoruz. Ama ortada cevapsız kalan bir soru var; Kara koyunlar nerede?
…….
Herkesim malumu olduğu üzere, CHP Parti Meclisi’nin, seçmenin çok büyük bir kesimi tarafından istenmediği halde, Ömer Günel’i Kuşadası Belediye Başkan Adayı ilan ettiği 10 Ocak tarihinde beri Kuşadası Örgütü’nde kopmalar başladı. Kayalı’nın istifasının duyurduğu andan itibaren de resmen patlama yaşandı. Aralarında Belediye Başkan Aday adayı mı ararsınız, eski meclis üyesi mi, örgüt yöneticisi mi? Ne ararsanız mevcut. Kuvvetle muhtemel siz bu satırları okuyuncaya kadar liste ne kadar uzayacak Allah bilir.
…….
Ortada bir gerçek var… Ömer Günel’in aday gösterildiği 2019 seçimlerinden bu yana CHP Kuşadası’nda “güneşin altında bırakılmış dondurma gibi”… Sürekli eriyor. Kuvvetle muhtemel istifacıların sayısı bini değil, binleri geçti. Ömer Günel ve kamuoyunun “piyon başkan” olarak gördüğü Mehmet Gürbilek ve tayfası, önce çığırtkanları ile birlikte toplu istifalardı yalanladı. Amma baktılar ki malumu tüm Kuşadası gördü hemen ağız değiştirip, istifacıları hain ilan etmeye başladılar… Rant karşılığı sonradan partili olan müteahhit tayfanın çalışanlarını üye kaydetmenize rağmen bu ayıp kapanmadı.
……
Şimdi geldik şeytanın gör dediği noktaya… İyi be birader hiç sordunuz mu bu adamlar neden istifa etti diye. Yoooo…. Senin Genel Başkan’ın, partinin yetkili organları “aday belirlerken sokağa sorup memnuniyet anketi yapacağız demedi mi? Dedi. Bunu cümle alem biliyor.
Sonra ne oldu? Memnuniyet anketlerinde sonuncu çıkan Ömer Günel, Kuşadası Belediye Başkanı adayı ilan edilmedi mi? Halkın nezdinde Ömer’den kat ve kat fazla oy alan isimler çizilmedi mi? Çizildi?
…….
Ve geldik son noktaya. Kuşadası’nda herkesin Ömer Günel’in tetikçisi, hatta maşası olduğunu beyan ettiği CHP İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek akıllara zarar bir açıklama yaparak, istifacıları neredeyse hain ilan etti. Hatta Gürbilek daha da ileri giderek, tüm CHP üyelerini Ömer için oy kullanmaya çağırdı. Hepsi bu kadar da değil. “Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kurucu partisidir. Köklü değerleri vardır. Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında siyaset yapmak öncelikle bir onurdur, bir duruştur” sözleriyle tıpkı Ak Koyunlara yapıldığı gibi sorgulamaların önünü kesiverdi… Siz hala “kara koyunlar” nerede merak ediyor musunuz? Kat karşılığı adaylık garantisi veren Mehmet Gürbilek mutlaka söyler size…(İ.A.)
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.