Güzelçamlı’da Milli Park ile Jandarma Kampı arasındaki bölgede, imar planlarında rekreasyon alanı olarak görünen parsele atılan beton temel, yıkım kararının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala el sürülmedi. Buna karşılık İmar izni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan turistik yatırımlar ile Günel’e muhalif olarak bilinen isimlere ait konut ve işyerlerinde imar kanununa aykırılığı gerekçe gösterilerek yapılan yıkımlara her gün yenilerinin eklenmesi, Kuşadası’ndaki ayrımcılığı gözler önüne serdi.
Güzelçamlı’da utanç abidesi olarak tanımlanan, hakkındaki yıkım kararına rağmen Kuşadası Belediyesi’nin el sürmediği utanç temelinin kaldırılarak arazinin eski haline getirilmesi için başlatılan seferberlik, imar kanunu uygulamaları konusundaki tezatları bir kez daha gündeme getirdi. Denize sıfır noktasındaki temelin yıkımını sıraya aldığını belirten Kuşadası Belediyesi, parsel sahibi olan CHP’li eski meclis üyesinin isteği üzerine yasadışı temele karşı mücadele veren sitenin duvarını sınırı ihlal ettiği gerekçesiyle anında yıktı. Aynı bölgede bulunan ve imar kanununa aykırı olduğu belirtilen bazı işletmelere ise hiç ilişilmedi. Hatta aynı belediye tarafından mevzuata aykırı yapılarda faaliyet gösteren mekanlara işletme ruhsatı bile verildi.
Son 4.5 yılda aralarında çok sayıda CHP’li ismin bulunduğu, ancak kamuoyunda muhalif olarak bilinen pek çok kişiye konut ve işyerlerinde imar mevzuatına aykırı eklentiler yapıldığı gerekçesiyle işlem yapılıp, yıkım ekipleri gönderilirken, ayrımcılık konusundaki en büyük örnek bizzat Ömer Günel’in evinin bulunduğu sitenin, bitişikteki parka tecavüz eden yüzme havuzunda yaşandı. Bu tecavüzü görmemezlikten gelen Kuşadası Belediyesi, arkeolojik sit alanında kaçak kat çıkan, Koruma Kurulu’nun imara aykırı bölümleri için yıkım kararı verdiği otel konusunda da kılını kımıldatmadı. Ömer Günel’in yakın bir dostuna ait otele yasal zorunluluğa rağmen bir de yangın merdiveni inşa edilmeden işletme ruhsatı düzenlendi. Kuşadası Belediyesi’nin Güne işbaşına geldikten sonra imar kanununu gerekçe göstererek aldığı bazı yıkım kararları da mahkemeler tarafından durduruldu.
Edinilen bilgiye göre, medyaya sürekli olarak “yasak yapılaşmaya geçit yok” şeklinde haberler servis eden Kuşadası Belediyesi, yaklaşık 3 bin civarındaki yıkım kararını, “sıraya konuldu” gerekçesiyle uygulamadı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.