Kuşadası Belediyesi’nin işletmeciliğini üstlendiği plajlar, söz verilen belediye hizmetlerine kavuşamadan özel işletmelerin işgaline uğradı. Başkan Ömer Günel’in “Plajlarımızda şemsiye ve şezlonglar artık ücretsiz” vaadi ile ekonomik bir tatil için Kuşadası’nı seçen tatilciler, işgalci işletmelerin insafına terk edildi. Yakıcı güneşten korunabilmek için büfelerden şezlong ve şemsiye hizmeti alan tatilciler ve yazlıkçılar, deniz keyfi yaşayabilmek için beach clup bedellerine yakın ücretler ödemek zorunda bırakıldılar.
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kira sözleşmesinin mahkeme kanalıyla fesih edilmesi üzerine 10 yıllığına plajların bakımını ve işletmeciliğini üstlenen Kuşadası Belediyesi, bu girişimi “Bundan sonra plajlar halka açılacak, şemsiye ve şezlong hizmeti ücretsiz olacak” vaadi ile duyurunca büyük sükse topladı. Ancak Kuştur Bölgesi’nden Güzelçamlı Milli Park sınırına kadar uzanan sahil bandında belediyenin hizmet verdiği alanlar, hasır şemsiyelerin kullanıldığı merkezdeki Marina Plajı ile Kadınlar Denizi’nin bir bölümü ile sınırlı kaldı. Kadınlar Denizi’nde belediye tarafından sağlanan hizmetler, ücret karşılığı bu bölgede faaliyet gösteren bazı işletmeler tarafından satılmaya başladı. Özel işletmelerin sahil gerisinde belediyenin veremediği tuvalet hizmeti sağlaması tatilcilerin zorunlu tercihlerinde önemli rol oynadı.
Kadınlar Denizi ile Güzelçamlı arasındaki Karaova ve Davutlar Sahilleri tamamıyla işletmelerin eline bırakıldı. Bir bölümü Kıyı Kenar Kanunu’na aykırı bir şekilde inşa edilen ve yıkılması gerekirken faaliyetlerini sürdüren bu işletmeler kendi sağladıkları şezlong ve şemsiyeler ile kafelerinde verdikleri duş-WC hizmetleriyle deniz keyfi yaşamak isteyenler için para tuzağına dönüştü. Plajların işletmelerden uzak bölümleri ise tatilciler için tam bir mahrumiyet alanı oldu. Ekonomik durumları yüzünden mahrumiyet bölgelerini tercih etmek zorunda kalanlar için plaj keyfi eziyet halini aldı. Kuşadası plajlarının cazibesini kaybetmesine neden olan bir diğer faktör ise merkezi bölgeler dışında kalan alanlarda sağlıklı bir şekilde verilmeyen temizlik hizmetleri oldu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.