Turizmin başladığı ilk yıllardan bu yana ekolojik hassasiyetler gözetilmeden plansız ve kontrolsüz bir şekilde büyüyerek doğal alanlarını büyük ölçüde yitiren Kuşadası’nda
Betonun girmediği tek bölge için Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanması istendi. Kuşadası Sivil Toplum Kuruluşları tarafından yapılan başvuruda, Kemerözü Mevkii’nde bulunan 235 bin metrekarelik Hazine Arazisi’nin 400 çeşit bitki türüne, kıyısındaki mağaralarda Akdeniz Foklarına ve Kaya güvercinlerine ev sahipliği yaptığına dikkat çekildi.
Söz konusu alanla ilgili olarak EKODOSD bilim danışmanı Prof. Dr. Ali Çelik tarafından yapılan incelemelerde 400'e yakın bitkinin varlığı tespit edildi.
Doğal alanın kıyı kayalıklarında da dünyada 700, Ege kıyılarında 100 kadar olduğu tahmin edilen, nesli tehlike altında bulunan Akdeniz Fok’una (Monachus monachus) ait bir mağaranın bulunduğu belirlendi. Kıyıdaki çalışmalarda 3 mağarayı da yüzlerce Kaya Güvercininin kullandığı anlaşıldı.
Sivil Toplum Kuruluşları tarafından girişimle ilgili olarak bir açıklama yayınlandı. Alanın özelliklerinin anlatıldığı açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Doğal alanın bir bölümünde arkeolojik sit olarak tescillenen bir su sarnıcı bulunmaktadır.
Burası Kuşadası’nın kent içinde yapılaşmalardan ve tahribatlardan kendini kurtarabilmiş tek doğal alanıdır.
Kuşadası sivil toplum örgütleri olarak; planlarda da görüldüğü gibi büyük bir bölümü ağaçlandırma ve bir kısmının rekreasyon alanı olarak belirtilen doğal alanın, farklı bir amaçla kullanılmasının önüne geçilmesi için, son derece gerekli ve önemli olan bir koruma statüsüyle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Kemerönü Mevkiindeki kentin son kalan ve mutlaka korunması gereken bu doğal alanın doğal dokusu bozulmadan geleceğe taşınmalıdır.
Burada çevrenin bir bütün olarak korunması ve gelecek kuşaklara bir kültürel ve tarihi miras olarak kalması için, Kuşadası Belediye Başkanlığı’na Koruma Amaçlı İmar Planı yapılmasıyla ilgili bir raporu dilekçeyle sunduk.”
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.