Belediye Başkanı Ömer Günel’in fırınının bulunduğu sokağı trafiğe kapattırdığı İyi Parti Meclis Üyesi Adayı Levent Eryılmaz’dan sonra bir saldırı da kayınpederine yapıldı. Kuşadası’nın sembol muhtarı Salih Sargın adına sahte sosyal medya hesabı açan kimliği belirsiz dolandırıcılar, para vaadiyle Hacı Feyzullah Mahallesi sakinlerinden kredi kartı ve banka hesap numaralarını istemeye başladılar.
İlginç olay geçtiğimiz Pazar günü ortaya çıktı. Muhtar Salih Sargın adına açılan bir hesaptan, sembol muhtarın seçim bölgesi olan Hacı Feyzullah Mahallesi’nde yaşayan seçmenlere, “Adınıza 4.500 TL. Devlet Yardımı çıktı. Bu parayı alabilmeniz için banka hesap numaranızı gönderin” şeklinde mesajlar gönderildi. Bir seçmenin bu mesajın gerçeklik payını öğrenebilmek için telefonla iletişim kurmasıyla anlaşılan girişim üzerine Muhtar Sargın, aynı gün facebook sayfasından bir paylaşım yaparak adına sahte hesap açıldığını belirtip buradan gelen mesajların ciddiye alınmamasını istedi. Salih Sargın, dün de Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe vererek sahte hesabı açan kişilerin bulunarak cezalandırılmasını istedi. Sargın dilekçesinde, girişimin sahte hesaplar yoluyla kendisinin itibarsızlaştırılmak istediğine dikkat çekti. 31 Mart’a günler kala yaşanan dijital suikast hamlesi, seçim sonuçlarını etkilemek isteyen bazı çevrelerin komplosu olarak değerlendirildi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.