Söke’de sağanak yağmur nedeniyle oluşan sele kapılan 2 kişi öldü, kaybolduğu bildirilen 2 kişi için arama çalışması başlatıldı.
Alınan bilgiye göre, dün gece başlayan sağanak, Söke, Koçarlı, Karpuzlu ve Çine ilçelerinde sele neden oldu. Tarım alanları, yollar sular altında kaldı. Bazı ev ve iş yerlerini de su bastı.Selin yaşandığı bölgelere itfaiye, jandarma, polis, AFAD, DSİ ve Karayolları ekipleri sevk edildi. İzmir'den de bölgeye takviye ekipler yönlendirildi.
Söke ilçesine bağlı Demirçay Mahallesi'nde gece düzenlenen nişan törenine katılan Hacer-Ali Alptekin çifti ile Erhan Kavaklıçay, aynı otomobille evlerine dönmeye çalışırken sel sularına kapıldı.
Otomobil, mahalle meydanından yaklaşık 1 kilometre ilerideki dere yatağında, park halindeyken sel sularına kapılarak sürüklenmiş 4 araçla bulundu. Otomobilden Hacer Alptekin ile Erhan Kavaklıçay'ın cenazeleri çıkarıldı. Ali Alptekin için de arama çalışması başlatıldı.
Söke'ye bağlı Güneyyaka Mahallesi'nde de sel sularına kapıldığı kaydedilen bir kişi için kayıp başvurusunda bulunulduğu bildirildi.
VALİ CANBOLAT DA BÖLGEDE
Aydın Valisi Yakup Canbolat da Demirçay Mahallesi'nde incelemelerde bulundu. Vali Canbolat, "Gece saat 02.30'tan sonra yoğun ve hızlı bir yağış aldık. Özellikle Söke, Koçarlı ve Karpuzlu'da etkileri hissedildi. Maalesef ki Söke'de Güneyyaka ve Demirçay bölgesinde ölüme de sebebiyet veren bir afetle karşı karşıya kaldık. Geceden itibaren AFAD İl Müdürlüğümüze, Sağlık İl Müdürlüğümüze, belediye itfaiyesine ve jandarmamıza ait ekipler, bölgeye intikal ettiler. Bölgede 2 vatandaşımız bir aracın içerisinde ölü olarak bulundu. Demirçay Mahallesi'nde bir araçta olan ve hala bulamadığımız ve araması devam eden bir vatandaşımız var. Güneyyaka'da da yine bir kaybımız var; o vatandaşımızı da arıyoruz. Yaklaşık 130 arama-kurtarma ekibi ile bölgede faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda Güneyyaka'da yaşlı bir teyzemizi de yaralı olarak helikopterle 1 saat önce kadar hastaneye intikalini sağladık. Bölgede DSİ, Karayolları, Büyükşehir ve ilçe belediye ekipleriyle yolların tekrar faaliyet geçmesi, elektriklerin yapılması gibi aksayan hususların tekrar işler hale getirilmesi için yoğun çaba sarf ediyoruz" dedi.
NİŞAN DÖNÜŞÜ SELE KAPILMIŞLAR
Demirçay Mahallesi Muhtarı Mustafa Altın, gece saat 02.00 sıralarında başlayan sağanağın yarım saat etkili olduğunu belirtti.
Gece nişan merasimi düzenlendiğini aktaran Altın, "Yarım saat içerisinde biz de ne olduğunu anlamadık. Bizim burada bu hiç görülmüş bir şey değil. Nişandan çıkan bir arkadaş eşiyle birlikte yanlarında da genç bir çocuk var. Şuradan aşağı inince sele kapılmışlar. İkisinin cenazesini bulduk." dedi.
Öte yandan AFAD'dan yapılan açıklamada da kayıp 2 kişi için arama çalışmalarının sürdüğü, aşırı yağışlar sonucu 7 vatandaşın mahsur kaldığı, 68 evin su baskınından etkilendiği bilgisine yer verildi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.