Turizm sezonu başladığı günden bu yana Kuşadası’nı etkisi altına alan pis kokuya çözüm bulunamayınca, kanalizasyon kapaklarına naylon örtü örtüldü. Ancak bu ilkel yöntemin patlama riskine davetiye çıkardığına dikkat çeken bilim insanları, kesilen kokunun evlerde ortaya çıkarak insan sağlığını olumsuz etkileyebileceği uyarısı yaptılar.
Kuşadası’nın en merkezi noktalarını etkisi altına alan ve özellikle çarşı ve liman bölgesinde yoğunlaşan pis kokuyu ortadan kaldıracak çare bulunamayınca, kanalizasyon şebekesinin ve yağmur suyu tahliye kanalları naylon örtülerle kapatılmaya başladı. Daha önce Aydın’ın Efeler ilçesinde yapılan uygulamayı tehlikeli bulan Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’nin Kuşadası’ndaki çalışmalara göz yumması tepki topladı. Ancak tehlikeli ve ilkel yöntemin kimin emri ile ve kimler tarafından uygulandığı belirlenemedi.
Örnekleri daha önce bazı kentlerde görünen durumla ilgili bir araştırma yapan Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çevre Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Edip Avşar altyapının normal olarak tasarım itibarıyla yarı dolu akması gerektiğini ancak nüfus ve yerleşimin artmasıyla ihtiyacı karşılayamadığında koku olarak gazların oksijensiz ortamda ortaya çıktığını belirtti. Bunların başında metan ve hidrojen sülfür gazları geldiğini ifade eden Avşar, şöyle konuştu:
"Bu gazlar tabii hem toksik hem de yanıcı gazlar. Çok fazla birikirse aşırı birikimde bunların patlama riski de olabiliyor. O nedenle tabii ki bunların üstünün kapatılması çok tavsiye edilmeyen durumlar. Yani belli miktarda hava alınması lazım. Ayrıca kanalizasyonda biriktiği zaman evlere de bu kokunun sirayet etmesi söz konusu. Dış ortamın dışında bunların iç ortama da sirayet etmesi ve iç ortamda da sağlığa zararlı etkileri mevcut. Bu nedenle altyapıyı tabii ki nüfus arttığı için tekrar inceleyerek özellikle artan nüfusa göre rehabilite etmek, geliştirmek gerekiyor."
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.