CHP’li Meclis Üyesi Efe Berberoğlu’nun Kuşadası’nın ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen Yılancı Burnu’ndaki “Neopolis” antik kenti üzerinde turistik tesis kurma girişimi ile ortaya çıkan rastlantılar kafa karıştırdı…
Eski Belediye Başkanı Engin Berberoğlu’nun oğlu ve CHP Meclis Üyesi Efe Berberoğlu’nun Yılancıburnu’nda turistik tesis kurma girişimlerini Kuşadası’nda büyük yankı uyandırdı. Yakın çevresi, Efe Berberoğlu’nun bu konudaki kararlılığına dikkat çekerken, Antik Yarımada’da gizlice yürütülen çalışmalarla ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.
Daha önce temelsiz yapılar üzerinde faaliyet gösteren işletmelerin bile, bölge 1. Derecede Tarihi Sit alanı üzerinde yer aldığı gerekçesiyle yıkıldığı Yılancıburnu’nda ilk düzenleme girişimleri, Efe Berberoğlu’nun Meclis Üyesi olmasından 2 ay sonra başladı. 2019 yılının Haziran ayında Antik Yarımada’da kaçak hafriyata başlayan ve bazı düzenlemeler yapan iş makinaları, tepkiler nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Bu dönemde pek çok sivil toplum kuruluşu ile birlikte AK Parti de konuyu Belediye Meclisi’ne taşıdı. Fakat çalışmalar durdurulduktan kısa süre sonra dosya kapatıldı. Bu olayın üzerinden bir-iki ay geçmeden Yılancıburnu’da bir yangın meydana geldi. Yangın sırasında yarımada üzerinde bulunan zeytin ve çam ağaçları zarar gördü.
Geçmiş yıllarda mülk sahipleri tarafından satışa çıkartılan ancak 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda olduğu için müşteri bulunamayan Yılancıburnu, 2019 yılı sonlarında imar planlarındaki değişiklikle ilgili olarak yeniden masaya yatırıldı. Ne var ki, 2020 yılının başında kesinleşen 1/5000’lik nazım planlarında da, 1/1000’lik uygulama planlarında da Anıtlar Kurulu’nun 5 Kasım 1999 tarihli ve 658 sayılı koruma kararı uyarınca Antik Yarımada’ya yapılaşma izni çıkmadı.
Önündeki yasal engellere rağmen Yılancıburnu’nda turistik bir işletme yapma fikrinden vazgeçmediği belirtilen CHP’li Efe Berberoğlu, geçtiğimiz günlerde yeniden bölgede ölçümler yaptırırken görüldü. Ölçümler sonrasında yıktırılan kaçak yapıların bulunduğu alanlar temizlenince Berberoğlu’nun niyeti açığa çıktı. Burasının ailesinin de hak sahibi olduğu bir özel mülkiyet olduğunu savunduğu belirtilen CHP’li Berberoğlu, girişimi duyulduktan sonra da geri adım atmadı. Ancak sosyal medya paylaşımlarında sert eleştirilerle değerlendirilen yapılaşma girişimlerine, yakın çevresi aracılığı ile savunma yapmaya çalışan Efe Berberoğlu umduğu desteği bulamadı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.