clock December 24,2023
Ölümü hem üzdü, hem sevindirdi!

Ölümü hem üzdü, hem sevindirdi!

İzmir'de beyin ölümü gerçekleşen 42 yaşındaki Şebnem Uysal'ın arkasında gözü yaşlı bir aile bırakırken, bağışlanan organlarının nakledildiği 8 hasta kurtuluş sevinci yaşadı…

Menemen'de yaşayan iki çocuk annesi Şebnem Uysal, 7 Mayıs'ta evinde rahatsızlandı. Uysal, 112 Acil Servis ekipleri tarafından Çiğli ilçesinde hastaneye kaldırıldı.Beyninde, yüksek tansiyona bağlı olarak pıhtı attığı belirlenen Uysal, 5 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Eşi Erol Uysal ve çocuklarının onayıyla kadının kalp, akciğer, karaciğer, dalak, böbrek ve korneaları 8 hastaya nakledildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında 15 yıldır itfaiye eri olarak görev yapan Erol Uysal, eşinin yaşamını yitirdiğine hala inanamadığını, zor günlerini çocuklarına sarılarak gidermeye çalıştığını söyledi. Eşinin çok duyarlı bir insan olduğunu aktaran Uysal, "Organlarımızı bağışlayalım diye kendi aramızda karar almıştık. Organ bağışını yaptık. 8 kişiye can oldu. Zorlu bir süreç oldu ama sonu iyi oldu. Bir yandan üzüntümüz var bir yandan da böyle bir sevincimiz var. Herkes organ bağışında bulunsun. Bir sürü böbrek bekleyen, diyalize gidip gelen insanlar var. Parayla alınamayacak bir şey. Servetin olsa bir yerin eksikse ne yazar." diye konuştu.

"O YAŞAMAYA DEVAM EDECEK"
Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki İpek Uysal ise annesinin daha önce bir sağlık sorununun bulunmadığını ifade etti. Annesini her zaman kendisine örnek aldığını anlatan Uysal, şöyle dedi:

"Keşke bizim de organ bağışı gibi bir çözümümüz olsaydı, çare bulabilseydik ama bizde çareler bitmişti. Kendi aramızda konuşuyorduk. Kararı vermek çok zor olmadı. Bu kararda emindik. Bu şoku atlatmamız gerekiyordu bildirmek için. 15-20 dakika içinde verdik. Tabii ki çok üzgündük ama bir yandan da mutluyduk çünkü o bir yerlerde yaşamaya devam edecek, çok insanın hayatına dokunarak. Babam itfaiyeci olarak onlarca insanı kurtardı ama onun hayatını kurtaramadık. Elden bazı şeyler gelmiyor ama insanlar için bir şeyler gelebiliyorsa bunun ardını düşünmemek gerekiyor. Benim annem hem bana can verdi hem de 8 kişiye can oldu. O sadece benim değil, bizim ailemizin hem de 8 kişinin ailesinin kahramanı."

Uysal, kabul etmeleri halinde annesinin organlarının nakledildiği kişilerle bir araya gelmeyi istediğini belirterek, annesinin tedavi gördüğü özel hastane ile İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakli Koordinasyon Merkezi yetkililerine teşekkür etti.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto