Kuşadası Esnaf Odası, Belediye’ye bir başvuru yaparak, zorunlu kılınan dış cephe düzenlemelerinin taksitle ödenmesini ya da uygulamanın sezon sonuna ertelenmesini istedi
Kuşadası Belediyesi’nin, “çarşı güzelleştirme” çalışmaları kapsamında işyerleri için zorunu kıldığı tadilatlar, pandemi nedeniyle güç günler yaşayan esnafın kabusu oldu. Yaklaşık bir yıldır müşteriye hasret kalan esnafın çoğu dükkan kirasını bile ödeyemezken karşı karşıya kaldığı on binlerce liralık masraf yüzünden ne yapacağını şaşırdı. Duruma çare arayan Kuşadası Esnaf Odası, Belediye’ye başvuruda bulunarak 2 seçenekli bir öneri sundu.
Kuşadası Esnaf Odası Başkanı Ahmet Çalım, esnafın çağrısı üzerine hazırlanan önerilerden ilkinin, vitrin, standart tabela, tente, klima taşınması, tek renk boya gibi dış cephelerdeki düzenleme bedelinin belediye tarafından karşılanması olduğunu belirtti. Belediyenin bu seçeneği uygun bulması halinde esnafın belediyeye borçlanıp uygun taksitlerle yenileme bedelini ödemeyi kabul ettiğini belirten Çalım, bu seçeneğin benimsenmesi halinde düzenlemelerin sezon öncesinde başlayabileceğini kaydetti. İkinci seçenekte, Kuşadası Belediyesi Estetik Komisyonu tarafından hazırlanan düzenlemelerin sezon sonuna ertelenmesini isteyen Kuşadası Esnaf Odası Başkanı, tekliflerini içeren resmi başvuruyu 2 Şubat tarihinde yaptıklarını belirtti. Ancak Kuşadası Belediyesi Esnaf Odası’ndan gelen bu başvuruya, dilekçenin kabulünün üzerinden 2 hafta geçmesine rağmen henüz cevap vermedi.
Esnaf Odası’nın girişimin sonuçları merakla beklenirken, bazı belediye yetkililerinin işyeri sahiplerine düzenleme çalışmalarını çabuk tamamlamaları için baskı yaptıkları iddia edildi. Meclis Üyesi ve İmar komisyonu Başkanı Ali Genç’in yönetimindeki Estetik Komisyon tarafından hazırlanan güzelleştirme projelerinin bazı işyerlerinde 50 bin lirayı bulan masrafa neden olacağını belirten esnaf, uygulama için zamanlamanın yanlış olduğuna dikkat çekti. İşyeri sahipleri, istenilen düzenlemeye engel olan ekonomik koşullarını şöyle ifade ettiler:
“Geçen yıl zaten çok kötü bir sezon yaşadık. Korona yüzünden gelen yabancı turist sayısı yok denecek kadar azdı. Uzun süre de seyahat kısıtlaması nedeniyle yerli turist bile gelmedi. Normale dönmeyi beklerken yeni kısıtlamalar gelince, biraz olsun nefes almamızı sağlayan hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulanınca, işyerimizi bile açamaz olduk. Şu anda eksiklerimizi tamamlayıp yeni sezon açmayı mı düşünelim, yoksa belediyenin istediği tadilatı mı yapalım. Zaten borç gırtlağa kadar dayanmış durumda. Nereden para bulup dükkan yenileyeceğiz. Hele hele kafe, lokanta gibi işletmelerin hali berbat. Aylardır müşteriye hasret kalan bir esnaf, bu koşullarda hasıl yenileme yapacak. Bu konuda ısrarcı olunması insafsızlıktan başka bir kelime ile tarif edilemez.”
DÜNÜN MUHALİFİ, BUGÜN “UYGULANSIN” DİYE BASTIRIYOR!
Kuşadası’nda 2017 yılında başlatılan Çarşı Güzelleştirme çalışmaları sırasında değişime karşı çıkan esnaf kökenli Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan, çarşıda istenmeyen adam ilan edildi. O dönemde örnek olarak belirlenen Cephane Sokak’ta bulunan işyerine değişim adına çivi bile çakmayan, çevredeki işyerlerine de değişiklik yapmamaları için telkinde bulunduğu iddia edilen Turan’ın bugün ekonomik koşullara rağmen uygulamaların hemen başlamasını istemesi, Çarşı’da büyük tepki topladı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.