Kent Kimliği Çalıştayında ortaya çıkan rakamlar, Kuşadası’ndaki rant uğruna gelinen son noktayı gözler önüne serdi. Çalıştayın paydaşlarından Mimarlar Odası’nın raporlarına göre son 3 yıl içinde 5 milyon 856 bin 908 metrekare büyüklüğündeki bir alan için inşaat ruhsatı verildi. Sadece 2022 yılında 4 milyon 631 bin 228 metrekarelik yeni konut ruhsatlandırılırken, TUİK verilerine göre aynı dönemde Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi turizm merkezleri dahil Muğla ilinin tamamında 1 milyon 161 bin metrekarelik alana ruhsat verildi. 3 yıllık dönemde konut dışı kullanımlar dahil ruhsatlandırılan toplam inşaat alanı 6 milyon 767 bin metrekareye ulaştı.
“Kuşadası Kimliğini Arıyor” çalıştayı için oluşturulan Çevre ve İmar Planlama Masası, sonuç raporunu açıkladı. Mimarlar Odası Temsilcisi Fatma Köksal tarafından paylaşılan raporda, üst ölçekli planlarda Kuşadası’nın bir turizm kenti olmasının hedeflendiğine dikkat çekildi. Ancak bu hedefe rağmen turizm sektörünün son 4 yıl içinde 7 bin yatak kaybettiği ve inşaat sektörünün hızla büyüdüğü Kuşadası’ndaki yapılaşma hızı dehşet verici rakamlara ulaştı. Mimar Fatma Köksal’ın açıkladığı raporda, 2020 yılında 378 bin 46 metrekarelik bir alana inşaat ruhsatı verilirken, 2021 yılında ruhsatlandırılan alanın 1 milyon 756 bin 723 metrekareye, 2022 yılında da 4 milyon 631 bin 225 metrekareye çıktığı ifade edildi. 3 yılda toplam büyüklüğü 5 milyon 856 bin 808 metrekareye ulaşan projelerin 58 bin 560 yeni konut anlamına geldiğini belirten Fatma Köksal, bu durumun Kuşadası nüfusunda yaklaşık 175 bin kişilik artışa neden olacağını vurguladı.
Raporda, turizmin gelişmesi için sağlanan ayrıcalıkların mülk sahiplerinin isteği üzerine belediyeler tarafından yapılan plan değişiklikleri ile ticaret+turizm olarak değiştirilerek konuta dönüşmesinin önünün açıldığına dikkat çekildi. Altı ticarethane, üst katlarının da konut olarak kullandığına dikkat çekilen raporda, yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen kat mülkiyeti oluşturulduğu ifade edildi.
Kuşadası’nı “rant”ın başkenti haline getiren plansız yapılaşmanın, kırsal mahalleye dönüşümleri hala tamamlanmayan eski köyler için oluşturduğu tehlikenin altının çizildiği raporda, mevcut alt yapı ve su kaynaklarının ihtiyaçları karşılamaktan çok uzakta kaldığı anlatıldı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.