Hafta içinde Kuşadası ilçe merkezindeki Halk Plajı’nda yaşanan kirliliğin bir benzeri Davutlar Sahilleri’nde ortaya çıktı. Taşan rögarlardan sızan pis sular denize karışmaya başladı. Sızıntı, plaja gelenler arasında panik yaratırken, ASKİ ve Güvercin Masa’ya yapılan çağrılara rağmen ekiplerin duruma geç müdahale etmesi tepki topladı.
Haftalardır, yeni sezon öncesinde deniz kirliliğine karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekilen Kuşadası’nda, Akyarlar Mevkii’nde ortaya çıkan görüntüler azalacağına artmaya başladı. 3 gün önce ilçe merkezinde sahildeki rögarın taşması sonucu lağım sularının denize karışmasına neden olan arızanın kaynağı araştırılırken, dün önce benzer şikayetlerin geldiği Kadınlar Denizi’nden ardından da Davutlar’dan ihbarlar yağdı. Dünyaca ünlü Kadınlar Denizi Plajı’ndaki kirli köpüklerin kaynağı bulunamadan Davutlar Sahili’nde kumsaldaki bir rögar taştı. Taşma sonucunda kirli su denize boşalırken, durumu fark edenler hızla sahilden uzaklaşarak yardım istedi.
Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Kuşadası Belediyesi’nden sahillerdeki kirlenme konusunda önlem almasını isteyen vatandaşlar, “Kuşadası’nın kanalizasyon sistemi sıkıntılı. Bu bilinen bir şey. Sezon öncesi bu tür tehlikelere karşı önlem almak gerekirdi. Bu olayların tekrarlanmaması için bir şeyler yapmak lazım” diye konuştular.
https://slkhaber.com/halk-plajinda-korkutan-sizinti/
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.