Kuşadası Belediyesi’nde işçi ücretlerinin zamanında ödenmeyişi temizlik işlerini felce uğrattı. Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Süvari’nin 20-25 emekçinin çeşitli mazeretler üreterek görevlerini yapmadığı açıklamasından sonra açığı kapatmak için devreye sokulan saha işçilerine zamlı maaş vaadi de sonuç getirmedi. Özellikle yoğun emek gerektiren Temizlik İşleri’nde işgücü açığının sürekli artması yüzünden çöpler sağlıklı bir şekilde toplanamaz hale geldi, ilçe merkezi bile kokmaya başladı. Genel kirliliği örnek gören bazı duyarsız vatandaşların yeşil alanları tuvalet ihtiyaçlarını gidermek için kullanması Kuşadası’nda kirliliğin boyutlarını gösteren son örnek oldu.
Kaynaklarını doğru kullanmayınca ekonomik kriz yaşamaya başlayan Kuşadası Belediyesi’nin işçi ücretleri konusunda sosyal demokrat bir partiye yakışmayan politikası, turizmin yıldızı Kuşadası’nı “çöp adası”na çevirdi. Seçim sonrasında yeniden hortlayan ücret ödeme krizinde kalıcı çözüm umutları tükenen işçilerin kurumdan hızla kopmaları en çok Temizlik İşleri Müdürlüğü kadrosunu etkiledi. Sezonun gelmesi ile birlikte artan çöp sorununu çözebilmek için öne Davutlar ve Güzelçamlı gibi bölgelerde aksayan hizmet, işten ayrılmaların sürmesi ve takviye eleman bulunamayışı yüzünden ilçe merkezini de tehdit etmeye başladı. Biriken çöplerin yarattığı pis koku ve sinekler merkezi adeta yaşanmaz hale getirdi.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi özellikle tatil günlerinde Davutlar ve Güzelçamlı kıyılarında sıkça rastlanan parkların tuvalet olarak kullanımı alışkanlığı kent merkezine de sıçradı. Dün akşam saatlerinde sorumsuz bir vatandaşın çevredeki kalabalığa aldırış etmeden pantolonunu indirip Atatürk Bulvarı üzerindeki yeşillikler içinde tuvalet ihtiyacını gidermesi büyük tepki topladı. Durumu görenlerin uyarılarına “zaten ortalığı b.k götürüyor. Ben s.çs.m ne fark eder” şeklinde yanıt vermesi olayın tanıklarını büyük şaşkınlığa uğrattı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.