Göreve geldikten sonra Kuşadası’nı beton ormanına çeviren, tartışılan icraatları ile belediyeyi gırtlağa kadar borca sürükleyen Belediye Başkanı Ömer Günel, seçimi kaybedeceği ortaya koyunca seçim kampanyasında tepki gören yöntemlere başvurmaya başladı. Günel önce deprem sonrasında ağır hasar raporu verilen ve yıkılması gereken binaları kendi afişleriyle donatarak reklam mecrasına dönüştürdü. Ardında da mülk sahiplerinin onayını bile almadan çok sayıda apartman, iş merkezi ve oteli de afişleriyle kapladı. Ancak Günel cephesi her yeri kuralsızca yüzlerce metrekarelik afişlerle kaplarken, diğer adayların bir-kaç metrekarelik afişlerine yönelik sabotajlar hız kazandı.
Günel’in kendisine reklam mecrası olarak seçtiği ilk otel, Atatürk Bulvarı üzerindeki Sözer Otel oldu. Deprem sonrası ağır hasar raporu verilen ve yıkımı için 90 günlük süre tanınan Otel, seçim sathı mahalline girilince, Ömer Günel’in yüzlerce metre karelik afişi ile kaplandı. İnsan yoğunluğunun fazla olduğu ve yıkımı ihmal edildiği için büyük bir tehlike arz ettiği belirtilen Sözer Otelin dışında ilçe merkezinde aynı durumdaki oteller ve binalar da Günel’in reklam panosuna dönüştürüldü.
Günel’in maliyeti onlarca milyonlarca lira ile ifade edilen ve kaynağı merak konusu olan bina giydirmelerinde, iş merkezleri, apartmanlar ve faaliyetini sürdüren oteller de sıkça kullanılmaya başlandı. Bu tür binalarda belediyenin mülk sahiplerinden onay bile almadan çalışma yaptığı ve durumdan şikayetçi olanların çeşitli yöntemlerle tehdit edildiği iddia edildi. Bu iddiayı doğrulayan en önemli örnek, İnönü Bulvarı üzerindeki Aldaş İşhanı oldu. İşhanı sakinleri, belediyeye yaptıkları başvurudan sonuç alamayınca Kuşadası Kaymakamlığı’na resmi başvuruda bulunarak binaya asılan pankart ve afişlerin kaldırılmasını istedi.
Algı operasyonunu etkili kılmak amacıyla sosyal medyada bir atak yapan Ömer Günel’in belediye personeli ile çok sayıda işyeri sahibini de paylaşımlarına beğeni koymaları için baskı altına aldığı yolundaki iddialar da kampanyasının yöntemleri konusunda bir başka ipucu oluşturdu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.