clock December 24,2023
Kuşadası’nda ‘Seyit’lerin çöp krallığı!

Kuşadası’nda ‘Seyit’lerin çöp krallığı!

Yerel seçimler yaklaşırken, yurdun dört bir köşesinde aday enflasyonu yaşanıyor.

Tek dertleri ‘halka hizmet’ etmek olan yüzlerce aday ‘başkanlık’ koltuğu için birbirleriyle yarışıyor.

İşte bu yarışlardan biri de Kuşadası’nda yaşanıyor.

‘Topuklu efenin’ diyarı Aydın’ın Kuşadası ilçesi için CHP’li mevcut belediye başkanı Ömer Günel yeniden aday olabilmek adına düz koşulara devam ediyor.

Kah İstanbul’dan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan randevu koparmak için ‘aracılarla’ nabız yokluyor, kah Ankara’da CHP’nin yeni Başkanı Özgür Özel’in etrafında dolaşıyor.

Kimi zaman İstanbul’un lüks AVM’lerinde kulisler yapıyor, kimi zaman bilgisayar başında uygunsuz görüntüleri ortaya çıkan belediye başkan yardımcıları ile toplantılar yapıyor.

Ama sizlere anlatmak istediğim konu bunlar değil tabi ki.

Bu cümleleri konuya girizgah yapabilmek için yazdım.

Gelelim asıl konumuza.

Sizlere bir ‘çöp krallığının’ nasıl kurulduğunu anlatacağım.

Hikayemizin başrollerinde ‘Seyitler’ var aslında.

Ancak Kuşadası’nın yeniden aday olabilmek için her yolu deneyen mevcut başkanı Ömer Günel ise bu hikayenin yapımcısı konumunda.

YOLCULUK ORDU VE GİRESUN’DA BAŞLIYOR

Önce sizleri ‘Seyitlerle’ tanıştırmak isterim.

İlk ‘Seyit’imizden başlayalım.

Kendisi aslen Afgan asıllı. Mersin doğumlu. Tam ismi Seyit Hamid Haşimi,

Giresun’da küçük çaplı çöp toplama işi yaparken, başrollerimiz arasında yer alan diğer ‘Seyit’ ile tanışıyor.

İkinci ‘Seyit’imiz ise dönemin Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun.

Seyit Torun’un Ordu Belediye Başkanı seçilmesiyle birlikte, Seyit Hamid Haşimi’nin yükselme dönemi başlıyor. 

Torun’un görev yaptığı dönem boyunca Giresun’la birlikte Ordu Belediyesi’nin de tüm katı atık ihalelerini ne hikmetse Seyit Hamid Haşimi kazanıyor.

‘Çöp krallığı’nın temelleri aslında Karadeniz’de atılıyor.

KARADENİZ’DEN SONRAKİ ADRES EGE

‘Bu kadar anlattın. Olayın Ömer Günel ile ne ilgisi var’ dediğinizi biliyorum.

Konuyu uzatmadan devam ediyorum.

Seyit Torun, belediye başkanlığının sona ermesinin ardından milletvekilliğine aday oluyor.

Orada da ‘büyük bir başarı’ yakalıyor ve milletvekili seçiliyor.

Durmuyor, çalışıyor… Ve CHP’nin Yerel Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oluyor.

Bu çalışma adaşı Seyit Hamid Haşimi’ye de katkı sağlamaya devam ediyor.

Mersin’de doğan Giresun ve Ordu’da ‘ekmeğini çöpten çıkaran’ Afgan asıllı Seyit Hamid Haşimi yönünü Karadeniz’in hırçın dalgalarından Ege’ye, sıcak denizlere çeviriyor.

Haşimi artık şahlanış dönemine geçiş yapıyor.

Haşimi’nin iş hacmi de günden güne artıyor.

Özellikle CHP’li belediyelerden kazandığı ihalelerle dikkat çekiyor Seyit Hamid Haşimi.

Çöp toplama hizmetlerine, bir de araç kiralama hizmeti ekliyor.

ŞİRKETLER DEĞİŞSE DE ADRESLER HEP AYNI

Ve artık turizmin incisi Kuşadası’na geliyor.

Başrollerimizin radarında olmayan Kuşadası, Ömer Günel’in başkan seçilmesiyle radara giriyor.

2019 yılında ambalaj atıklarını toplama ve ayırma ihalesini kazanan İrade Katı Atık’ın sözleşmesi süresi dolmadan feshediliyor ve bu iş Haşimi’nin şirketi Aysis’e veriliyor.

Ardından Kuşadası Belediyesi araç kiralama ihalesi açıyor.

Hem de CHP yönetiminin adrese teslim dediği türden. Yani 21/B.

İhaleyi yine Haşimi’nin şirketi olan Uzman Personel Yönetimi kazanıyor.

Ne ilginçtir ki Haşimi’nin şirketinin adresi Aysis ile aynı oluyor.

İlerleyen tarihlerde Kuşadası Belediyesi’nin yaptığı tüm araç kiralama ve katı atık toplama ihaleleri, Uzman Personel Hizmetleri, Adil Katı Atık, Standart Katı Atık ve Aysis Katı Atık şirketleri tarafından kazanılıyor.

Gördüğünüz gibi şirket isimleri birbirinden farklı.

Ancak değişmeyen tek bir şey var.

O da tüm bu şirketlerin adreslerinin aynı olması

EN AZ TEKLİFİ VEREN FİRMAYI ELEDİLER

Son katı atık toplama ihalesini de Haşimi’nin bir şirketi kazanıyor

Bilgilendirici olması için yazmak da yarar var. İhalenin bedeli tam olarak 136 milyon 468 bin TL. Bu aslında ihalede verilen en düşük teklif oluyor.

‘Burada bir sorun yok ki en düşük teklifi veren şirkete verilmiş’ işte diyebilirsiniz.

Belki haklı da olabilirsiniz.

Ancak aşağıda vereceğim örnekte durum biraz değişiyor.

Aynı Kuşadası Belediyesi, bir araç kiralama ihalesine daha çıkıyor.

Bu kez en düşük teklifi veren firma Haşimi’nin şirketi olmuyor.

Başka ‘haddini’ bilmez bir firma Haşimi’den daha düşük teklif veriyor.

Bu noktada devreye Ömer Günel giriyor.

En düşük teklifi veren firma eleniyor ve ne tesadüf ki ihaleyi başrollerimizden biri olan Seyit Hamid Haşimi’nin şirketi kazanıyor.

ARAÇLARI VERMEDİLER AMA PARAYI ALDILAR

Ancak elenen firmanın şikayeti üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından bir soruşturma başlatılıyor.

Başlatılan soruşturmada, Adil Katı Atık Ltd.’nin Kuşadası Belediyesi’ne taahhüt ettiği araçların bir bölümünü teslim etmediği, buna rağmen ödemelerin eksiksiz yapıldığı tespit ediliyor.

Buna rağmen durmuyorlar, durdurulamıyorlar.

CHP yönetimi de sesini çıkarmıyor.

Bundan güç alan Başkan Ömer Günel de yeniden aday olmak için canını dişine takıyor. 

Ne diyelim?

Kuşadası için hayırlısı… 

Az kalsın unutuyordum. Bir not olarak yazmakta yarar var.

Kuşadası Belediyesi 03 Ocak 2024’te bir araç kiralama ihalesini daha çıkıyor.

Şartnameye şöyle bir baktım.

Siz ne dersiniz, yine ‘Haşimi’nin şirketlerinden biri mi kazanacak acaba ihaleyi.

İzleyip göreceğiz…

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto