clock December 24,2023
Kuşadası’nda plajlar bile koktu!

Kuşadası’nda plajlar bile koktu!

Sahillerde sınırlı bir bölgede verdiği hizmeti bütün Kuşadası kıyılarına veriyormuş gibi pazarlayan Kuşadası Belediyesi, plajları da çöplüğe çevirdi. Kuşadası Belediyesi tarafından kiralandıktan sonra hizmete hasret kalan plajlar, sezonun en hareketli günlerinde bu güne kadar hiç görülmemiş bir şekilde çöp yığınları ve insan atıklarının neden olduğu pis kokunun esiri oldu. Özellikle Davutlar ve Güzelçamlı’da denetimsiz konuşlanan çadır ve karavanlardan çıkan atıklar yüzünden plajlarda ve deniz suyunda kirlilik tavan yaptı.

Ses Gazetesi’de de yayınlanan habere göre, özellikle Davutlar ve Güzelçamlı kıyılarında sayıları kontrolsüz bir biçimde artan karavan ve çadırlar kirlilik kaynağına dönüştü. Kampçılık konusunda hiçbir alt yapının bulunmadığı alanlarda, tuvalet ve duşların kaldırılmasından sonra gelen konukların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarına dikkat çeken site sakinleri, gelişigüzel bırakılan atıkların neden olduğu pis kokunun da çekilmez olduğuna dikkat çektiler. Merkezde olduğu gibi Davutlar ve Güzelçamlı’da da büyük bir çöp sorunu yaşandığını ve Bu bölgelerde yaşayanlar, Kuşadası Belediyesi’nin temizlik konusunda görevini yapamadığını savundular. Bazı site sakinleri yaşadıkları çileyi şöyle ifade ettiler:

SEZON BAŞINDA BAŞLADI

"Sahil sitelerinde, sezonun başından bu yana plajlar boyunca tuvalet sorunu yaşandı. Tuvaletler bir geldi bir kaldırıldı. Tatil için Güzelçamlı ve Davutlar sahil siteleri plajlarını tercih eden ziyaretçilerin en fazla zorlandıkları konu plajlarda tuvaletlerin olmaması ya da az sayıda olmasıdır. Karavanda kalan da çadır kurup tatilini geçiren de bu zorluğu yaşadı ve halen de yaşamakta. Vatandaşlar, tuvalet ihtiyaçlarını rahatça ve olması gerektiği gibi görebilecekleri yer bulamadıkları için bu sefer kendilerince alternatif çözümler üretme yoluna gittiler. Çadırda kalanlar denizde ya da ağaçlık alanlarda tuvalet ihtiyaçlarını giderirken, karavanlarda yaşayan vatandaşlar ise, karavan tuvaletinde bulunan kaset adı verilen tuvalet atıklarını belediyeye ait çöp kutularına, ağaç diplerine döküyorlar. Karavanlardan çıkan bu kasetler çoğu zaman bidonlarda biriktiriliyor bu görüntüleri de görüyoruz.

HER TARAF İNSAN DIŞKISI DOLU

Etraf insan dışkısı dolu; deniz insan dışkısı kaplı ve kokudan kapı ve pencere açamaz olduk. Hatta karavanın tuvalet borusunu yola bırakarak bu şekilde durumu çözen karavan sahiplerini de görüyoruz. Son birkaç haftadır, belediyenin yağmur suyu kanallarına boşaltmaya başladılar tuvalet pisliklerini. Tatilcileri uyardığımız zaman, ‘bize tuvalete girebileceğimiz bir yer gösterilmedi ya da karavan tuvalet atıklarımızı atabileceğimiz bir yer burada yok’ cevabını alıyoruz. Durum böyle olunca sıkıntıyı yine bizler yaşıyoruz. Sahil sitelerinde pislikten ve kokudan şikayetçiyiz ve artık bu durumu yaşamak istemiyoruz. Foseptik kokusu sinekleri getiriyor ve evlerimizde rahat oturamaz hale geldik. Bu bölge turizmin kalbi ve her yıl milyonlarca insanı ağırlıyor. Doğaya bu denli zarar vermek insanlığa hiç yakışmıyor. Bu gibi sorunların bu bölgede ve insanın yaşadığı hiç bir yerde hiç yaşanmaması gerekiyor."

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto