Ağır hasarlı olduğu için evlerinden çıkartılan 90 daireli Terbaş Sitesi’nde yaşayanlar, 7 aydır tek kuruş yardım alamamaktan yakındılar…
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında geçen yıl 30 Ekim’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremden en çok etkilenen yerlerden biri de Aydın’ın Kuşadası ilçesi oldu. Kuşadası Belediyesi’ne 386 hasar başvurusu yapılırken, hasarlı binalardan bazıları boşaltıldı. Bunlardan biri de Kuşadası Kadınlar Denizi mevkiinde yer alan Terbaş Sitesi. Toplam 90 daireli 3 bloka depremden hemen sonra ‘girilemez’ raporu verildi.
Sitede yaşayan yurttaşlar ise evlerinden yalnızca özel eşyalarını alabildi. Terbaş Sitesi’nde yaşayan Güldoğdu Akgün, asıl yıkımın İzmir’de olmasından dolayı Kuşadası’nda kendilerinin unutulduğunu söyledi. Yedi aydır hiçbir maddi destek almadığını söyleyen Akgün, “Gerçekten zor durumdayız. İzmir’deki depremzedelerin yaşadığı bütün sıkıntıları biz de burada yaşıyoruz” dedi. Birgün Gazetesi’nin haberine göre, Akgün, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Ben ailemin yanına sığındım ve alabildiğim eşyalarımı annemin evinin altındaki depoya koydum. Komşularım perişan durumda. Birçoğunun kredi ödemesi var ve şimdi de kiraya çıktılar. Kiraya çıkanlar da zaten Kuşadası merkezinin dışına çıktılar. Çünkü burada kiralar çok yüksek. Bu geçen sürede eşyalarımızın çoğu evlerde kaldığı için dairelerimize hırsızların girdiğini de öğrendik. Ne yapacağız bilmiyoruz.”
7 AYDIR DESTEK ALMAYA ÇALIŞIYORUZ
Akgün, AFAD’ın yönlendirmesiyle muhtarlıkta ‘hak sahipliği belgesi’ imzaladıklarını ancak belgede tarih ve durum yazan yerlerin boş olduğunu söyledi. Bu durumun kendisini endişelendirdiğini dile getiren Akgün, şöyle devam etti: “Deprem desteği almadığımız gibi Doğal Afet Sigortaları Kurumu’ndan (DASK) da bir ödeme alamadık. Ben DASK’a başvurdum; fakat ödemem niye yapılmadı diye aradığımda bana ‘Siz haklarınızdan feragat etmişsiniz’ dendi ve ben şoke oldum. Araştırdığımda poliçenin hâlâ evi satın aldığım kişinin üzerinde göründüğünü, DASK’ın onu aradığını ve o da ‘ev benim değil’ dediği için dosyanın kapandığını öğrendim. Bir diğer komşuma da 8 bin TL gibi rakam yatırdılar. O komşum bir türlü muhatap bulamadı. 7 aydır ödeme almaya çalışıyoruz.”
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.