Kuşadası’na milyarlık kazık!

Duyduk ki, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, mimarı olduğu “ihanet ihalesi”ni onaylamış…

Yani, 132.5 milyon lira maliyeti olan Kent Meydanı’nın 30 yıllık gelirini, İstanbullu Sıtar İnşaat’a bırakan sözleşmeye vize verildi.

Şimdi sırada sözleşmenin imzalanması ve yer teslimi var.

Sıtar İnşaat maliyeti 132 milyon 589 bin 764 lira olarak belirlenen projeyi tamamladıktan sonra 311 araçlık kapalı otopark ile 38 işyerini 30 yıl boyunca kendi malıymış gibi işletecek ve kiraya verecek. Gelirlerini de aslanlar gibi kasasına koyacak.

Basit bir hesap ve günün ortalama rayiçleriyle, otoparktan ayda 900 bin, yılda 10 milyon 800 bin lira kazanacak.

Yine günün rayici ile her birisi en az ayda 70 bin liraya kiralanabilecek 38 dükkandan da ayda 2 milyon 660 bin lira, yılda 31 milyon 920 bin lira kazanç elde edecek. Bu da demektir ki, otopark + dükkan kiraları yıllık 42 milyon 720 bin liraya ulaşacak.

Bu düzen 30 yıl devam edeceğine göre; Çarpın yıllık geliri 30 ile…

Tam tamına 1 milyar 281 bin 600 lira.

30 yıl sonra muhtemelen ekonomik ömrünü tamamlamış meydanı devralmaktan başka bu işten belediyenin kazancı ne olacak?

Yılda 10.5 milyon lira. Aslında Kuşadası Belediyesi yılda 2 milyon 640 bin liraya razıydı.

Ama İstanbul’dan sürpriz bir talip çıkınca fiyat yükseldi. Yoksa Günel tayfası belediyenin kasasına 30 yılda toplam 79 milyon 200 bin lira para girmesine fit olacaktı.

Belediye lehine gibi görünen bu şartlarda bile mülkün sahibi olan Kuşadası Belediyesi’nin 30 yıllık geliri 315 milyonda kalırken, Sıtar İnşaat’ın kazancı minimum 966 milyon lira olacak.

Şimdi burada bir parantez açmak gerek…

Bu işte gasp yok, çökme yok, işgal yok.

Adam bakmış ortada altın tepsi ile sunulmuş bir fırsat var. Aslanlar gibi girmiş ihaleye, ballı pastayı kapmış gitmiş. O olmasa illa ki bir başkası olacaktı. Kuvvetle muhtemel de Kuşadası Belediyesi 10.5 milyon lira yıllık geliri rüyasında bile göremeyecekti.

Burada tartışılması gereken şu;

Kuşadası Belediyesi 132.5 milyon liralık bir yatırımı yapmaktan aciz mi?

Bu yatırımı yapacak kaynağı yok mu?

Gelelim bu sorunun yanıtlarına...

Bu tür yatırımlara uzun vadeli, düşük faizli kredi sağlayan finans kuruluşları var. Başta Kuşadası’nın burnunun dibindeki İzmir olmak üzere pek çok CHP’li bu yöntemi yıllardır kullanır. Bu birinci çözümdü.

Önümüzde, hala mülkiyetinde yüzlerce gayrimenkul bulunan ve 4 yıldır şartlı bağış, kamulaştırma gibi amaçlarla edinilmiş mallarını bile sudan sebeplerle satan bir belediye var. Bu yatırımı finanse etmek için yine aynı yol uygulanamaz mıydı? Bu çözüm değil mi?

Bitmedi;

Proje üzerinden yeni inşa edilecek bazı işyerleri satılarak finansman sağlanamaz mıydı? Elin yap-satçı müteahhitleri yıllardır bu yöntemle ayakta durmuyor mu?

İşte bu da üçüncü formül…

Hal böyleyken, Ömer Günel CHP Lideri’nin her fırsatta acımasızca eleştirdiği Yap-İşlet Devret modelini neden seçti dersiniz?

Acaba niyeti ne?

Kuşadası’nı bitirmek mi, kalkındırmak mı?

Neyse ki, Kuşadası hakkındaki niyetlerini bir türlü okuyamadığımız Ömer Günel’in bu ihaleyi onaylaması her şeyin sonu değil.

Dileriz, Kuşadası’nı gerçekten seven yurtseverler ortaya çıkar da yargı yoluyla bu ihanete son verir… (İ.A.)

https://slkhaber.com/kusadasi-na-buyuk-ihanet/

https://slkhaber.com/kusadasi-nin-gelecegi-icin-kiran-kirana-pazarlik/