Akdeniz’in önemli kruvaziyer limanlarından Kuşadası, Deniz Turizmi Birliği Derneği’nin temsilcilerini misafir etti. Kuşadası’ndaki özel bir otelde yapılan toplantıya ülke genelindeki marinaların üst düzey yöneticileri katıldı. Toplantıda, kontrollü normalleşme süreci sonrasında marinalar ile yat ve tekne turizminin son durumu ele alındı. Barkovizyon sunumuyla katılımcılara deniz turizmi ile ilgili bilgilerin de verildiği buluşmada, Akdeniz kıyısındaki ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’deki marinaların çok daha kaliteli olduğu vurgulandı. Turizm gelirlerinin yaklaşık yüzde 25’nin deniz turizminden elde edildiği Türkiye’de bu oranın daha da artırılması için izlenecek yol haritası ele alındı. Pandemi nedeniyle tatil tercihlerinin değiştiğine dikkat çekilen toplantıda, yaz döneminde özellikle İskandinav ülkelerinden Türkiye’ye ziyaretçi akını olacağı belirtildi.
Genel kurul yapıldı
Toplantı sonrasında, Deniz Turizmi Birliği Derneği’nin olağan genel kurulu yapıldı. Seçimde, mevcut başkan Erkan Özatağ oy birliği ile yeniden göreve gelerek güven tazeledi. Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu; “Tuncay Özses, Can Akaltan, Onur Ugan, Yalçın Dülger, Fuat Çimen, Deniz Akaltan, Murat Gezgin, Faruk Günlü”
“Türkiye huzur ve güven veriyor”
Deniz turizminin Türkiye ekonomisine büyük katkı sunduğunu belirten Deniz Turizmi Birliği Derneği Başkanı Erkan Özatağ, “Pandemi sürecinde Türkiye, huzur ve güven ortamını sağladığı için özellikle mega yatların uğrak noktası oldu. Marinalarımızın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hayata geçirdiği ‘Güvenli Turizm Sertifikası’nı da almaya başlamasıyla dünyada yat turizminde yabancı ülkelerden gelen ziyaretçilerin ilk tercih ettiği yer olacak” diye konuştu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.