Ağaç dikim seferberliği yürütüldüğü iddia edilen Kuşadası’nda, çarşılarda yok edilen yeşil alanlara plastik saksılar yerleştirildi.
Estetik Kurul kararıyla yeniden düzenlen Kuşadası Çarşıları’nda yok edilen yeşil dokunun yerine bulunan çözüm şaşkınlık yarattı. İlçenin en önemli güzergahlarından biri olan Barbaros Bulvarı’nda 50-60 yaşındaki palmiye ağaçları ile birlikte köklenen muz ağaçlarının yerine saksılar içinde minyatür bitkiler yerleştirildi. Çarşıda iklimin bile değişmesine neden olan düzenleme, sadece esnaf tarafından değil, buranın eski halini bilen ziyaretçilerin de tepkisini çekti.
Ziyaretçilerine huzur veren ağaçların ve doğal dokunun yok edilerek yeşilin dekoratif çözümlerle sunulduğu Barbaros Bulvarı’ndaki düzenlemeler sonrasında gözler bir kez daha Kuşadası Belediyesi bünyesindeki Kent Estetik Kurulu’nun Peyzaj Mimarı üyesi Atila Yurtsever’e çevrildi. Yeni düzenlemenin belediye için ek bir maliyet olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, ortaya çıkan görüntünün bu harcamanın gereksizliğini ortaya koyduğunu savundular.
Bu arada tartışmalı Çevre Yolu Peyzaj İhalesi ile gündeme gelen Atila Yurtsever’in kurucusu, kardeşi Ali Ertan Yurtsever’in ise sahibi olduğu peyzaj firmasının yeni bitkilerin tedarikçileri arasında yer alıp-almadığı merak konusu oldu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.