clock December 24,2023
Ahlaksız iftira ellerinde patladı!

Ahlaksız iftira ellerinde patladı!

Kendisine ait işyerinde güzellik uzmanlığı yaparken, Kuşadası Belediyesi’nden de maaş alan “bankamatik çalışan”ın gerçeği ortaya çıkartan haberciye attığı iftira yargıya takıldı. Güvercin Masa yöneticisi Kemal Güneri’nin kız arkadaşı Merve Sinem Türk’ün, kadının korunmasına dair yasaları kullanarak, kendisini tehdit ve takip ettiği iddiasıyla haberci Cengiz Serdar Baş için aldırdığı uzaklaştırma kararı, Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bozuldu.

Türk medyasında ilk kez yaşanan iğrenç senaryo, haberci Cengiz Serdar Baş’ın, Merve Sinem Türk’ün güzellik salonu işletmeciliği yaptığı halde Kuşadası Belediyesi’nin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kadrosu’nda çalışan olarak gösterildiğini ortaya çıkartan haberin yayınlanmasından sonra tezgahlandı. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in de avukatlığını üstlenen hukukçu damadı Umut Yaşar, Merve Sinem Türk’ü temsilen Kuşadası Aile Mahkemesi’ni başvurarak, müvekkilinin haberci Cengiz Serdar Baş tarafından takip ve tehdit edildiğini ileri sürerek uzaklaştırma kararı verilmesini istedi. Avukat Umut Yaşar, haberci Baş’ın Merve Sinem Türk’ün işyerinin fotoğraflarını çektiği sırada kaydedilen güvenlik kamerası görüntülerini de delil olarak sundu. Merve Sinem Türk’ün mağdur gösterildiği bu başvuru sonrasında Kuşadası Aile Mahkemesi, Baş için bir ay uzaklaştırma kararı verdi. Kuşadası Belediyesi’nden beslenen bazı gazete ve internet siteleri kararla birlikte haberci Cengiz Serdar Baş hakkında bir karalama kampanyası başlattı.

Ancak haberci Baş, çeşitli mecralarda yayınlanan ve büyük yankı uyandıran haberini delil olarak göstererek bir üst mahkeme olan Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi’ne kararın bozulması için itirazda bulundu. İtirazında Merve Sinem Türk’ü hiç tanımadığını, işyerine gitme gerekçesinin de söz konusu kişinin güzellik salonu işlettiğini kanıtlamak olduğunu belirten Cengiz Serdar Baş, mahkemeye o sırada çektiği fotoğrafları da kanıt olarak sundu. Baş’ın itirazını yerinde bulan Asliye Hukuk Mahkemesi, Avukat Umut Yaşar tarafından öne sürülen iddiaların asılsız olduğuna hükmederek uzaklaştırma kararını bozdu.

Bu kararla birlikte, Kuşadası Belediyesi’ndeki büyük skandalı ortaya çıkartan haberciye kurulan tuzak boşa çıkarken, kurumun Merve Sinem Türk’e hak etmediği halde maaş ödemesi konusundaki sessizliği ise devam etti.

https://slkhaber.com/guzellik-uzmani-mi-kusadasi-belediyesi-nin-calisani-mi/

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto