CHP’nin Kuşadası Belediye Meclis adayları listesinde 2. Sırada bulunan ve Ömer Günel’in yeniden seçilmesi halinde Başkan Yardımcısı yapılacağı belirtilen Ayşegül Dağlı, kadın hakları konusunda sınıfta kaldı. CHP’nin Kuşadası Kadın Kolları Başkanı, katıldığı bir canlı yayındaki sözleriyle kadınlardan bile tepki aldı.
Dağlı, canlı yayındaki ilk gafını, Kuşadası Belediyesi’nin yaptıracağı Kadın Sığınma Evi’nin adresini açıklayarak yaptı. Yasal olarak adresleri gizli tutulması gereken merkezin bulunduğu adresi işaret etmesi, pek çok kesim tarafından “bilgisizlik” olarak değerlendirildi. Dağlı aynı yayında, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihçesini de yanlış anlattı. 8 Mart 1857 yılında New York’ta grev yaptıkları fabrikaya kapatılan 129 kadın tekstil işçisinin yanarak can verdiği olaya tepki olarak 1911 yılında kabul edilen gün için CHP’nin gözde meclis üyesi adayı 25 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde 3 kadının ölümü ile sonuçlanan bir olayı örnek gösterdi. Ancak Dağlı’nın örneği de yanlış çıktı. Kadın haklarını savunmak için meclis listesine adı yazılan ve mesleği öğretmenlik olan Ayşegül Dağlı’nın patron şiddeti nedeniyle can verdiğini söylediği direnişçi Mirabel Kardeşler, Dominik Diktatörü Rafael Trujillo’nun polisleri tarafından öldürüldü. Yayının başında da Kadın Kolları Başkanlığı’na seçildiği tarihi, 2026 olarak belirten Ayşegül Dağlı’yı izleyen kadınlar, bu ismin kadın haklarını temsil edebilecek donanıma sahip olmadığına dikkat çektiler.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.