Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kuşadası örgütü, yasalar tarafından zorunlu kılınmasına rağmen Kadın Sığınma evi açmayan belediye yönetimi ve Başkan Ömer Günel hakkında suç duyurusunda bulundu. İlçe Başkanı Alevsu Özge Arslan, şikayet sonrasında yaptığı basın açıklamasında belediye yönetimini halktan topladığı paraları har vurup harman suvarmakla suçladı. TİP İlçe Başkanı, Günel dönemini, “sosyete belediyeciliği” olarak nitelendirdiği açıklamasında, Kuşadası’nı bu anlayıştan kurtarmak adına sonuna kadar mücadele edeceklerini vurguladı. Alevsu Özge Arslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kuşadası İlçe Örgütü olarak Kuşadası belediye yönetiminin yıllardır devam ettirdiği büyük bir ihmal veya bilinçli yok sayma nedeniyle bu açıklamayı yapmamız zorunlu hale gelmiştir.
Parti olarak kadın mücadelesiyle ilgili öncelik ve hassasiyetimiz tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir. Ve yine herkesçe bilinmektedir ki; nüfusu yüz bini aşan ilçe belediyelerinde kadın ve çocuk sığınma evleri açmak yasal bir zorunluluktur. Tüm bunlar apaçık ortadayken yasa ve yönetmelikleri yok sayan Kuşadası Belediye yönetimi fiziksel ve psikolojik şiddet gören çok sayıda kadının bireysel başvurularına, hatta kadın dayanışma örgütlerinin tüm uyarı ve taleplerine rağmen yok sayma ve görmezden gelme tavrını devam ettirmektedir.
FUARLAR İÇİN HARCANAN MİLYONLAR
Halktan yana bir belediyecilik yerine çalgı çengi, vur patlasın çal oynasın belediyeciliğini tercih edenler, bu işlere halktan topladıkları vergileri sanki babalarının parasıymışçasına saçıp savururken, çok küçük bütçelerle halledilebilecek sığınma merkezi açma görevi ve zorunluluğunu yok saymaktadırlar. Yurt dışındaki turizm fuarlarına gitmek için düzenledikleri gezilere Kuşadası halkının milyonlarını saçıp savuran, Kuşadası halkından topladıkları vergilerle kurdukları Arya isimli şirketin işlettiği süper lüks restoranlarda binlerce liralık viski ve yemeklerle, kurdukları masalarda tüttürdükleri Havana purolarıyla hava atmaktan başka belediyecilik faaliyeti yapmayan, halka tepeden bakan, şımarık, sosyete belediyecilerinden zaten başka bir şey beklenmez.
Sermayeden yana değil, halktan yana ezilenlerden yana, mağdur olan kadın ve çocuklardan yana insanca bir düzen kurmak Kuşadası’na sözümüzdür. Sermayenin uşaklığından başka pek bir icraatı bulunmayan mevcut belediye yönetiminin kadına yönelik şiddet konusundaki bu çekingen ve günü geçiştirmeye yönelik tutumunu kınıyoruz. Ömer Günel başkanlığındaki bu ucube sosyete belediye yönetiminden kurtulmak için önümüzdeki yerel seçimlerde Kuşadası halkının sandıkta gereğini yapacağına inancımız tamdır.
TİP Kuşadası İlçe örgütü olarak bizler de Türkiye genelinde olduğu gibi Kuşadası’nda da sermaye yandaşlarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Ömer Günel’in kurduğu bu kadın ve çocuk düşmanı yönetimi yıkmak için ilkelerimizden taviz vermeden yürüteceğimiz mücadeleye, tüm Kuşadası halkını, sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları ve bu kentle dair kaygısı olan herkesi bize destek vermeye davet ediyoruz.
GÜNEL RANTA BULAŞTI
Çünkü artık hiç kimse Kuşadası’nda yalnız değil, çünkü artık Kuşadası’nda Türkiye İşçi Partisinin güçlü bir örgütü var, çünkü Kuşadası’nda artık haklının yanında olan bir parti var. İşte bu yüzden bugün Türkiye İşçi Partisi olarak bu suç duyurusunda bulunduk. Bu suç duyurusu Kuşadası’nda başlattığımız mücadelenin işaret fişeği ve başlangıç noktasıdır. Kadına, çocuğa halka yaşam hakkı tanımayan, ranta ve kent suçlarına bulaşmış CHP yönetimine ve Ömer Günel’e karşı mücadelemiz sürecek."
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.