İzmit’te e evinin banyosunda doğum yapan Merve T.'nin (29) bebeğini bıçaklayarak öldürmesiyle ilgili iddianame tamamlandı. İddianamede, Merve T.’nin yeni doğan bebeğini boynundan 7, vücudundan 2 kez olmak üzere 9 bıçak darbesi ile öldürdüğü bilgisi yer aldı.
Olay 20 Ocak'ta İzmit Yenişehir Mahallesi Kalemcioğlu Sokak üzerindeki bir apartmanda meydana geldi. Evinde sancılanarak banyoda doğum yapan Merve T., doğan bebeğini bıçaklayarak öldürdü. Sonrasında kanama yaşayan Merve T.'nin özel bir hastaneye götürülmesi ile olay ortaya çıktı. Tedavisinin ardından polis merkezinde ifadesi alınan kadın, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame tamamlandı. Merve T.'nin 'Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunmayacak Durumda Bulunan Kendi Çocuğuna Karşı Eziyet Çektirerek Nitelikli Kasten Öldürme' suçunu işlediği yönünde karar verilmesi istenilen iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
EŞİNİN HAMİLE OLDUĞUNU BİLMİYORMUŞ
İddianamede, 3 çocuk annesi olan Merve T.’nin olay günü eşi Hakan T.’ye bel ağrısı bulunduğunu söyleyerek hastaneye götürmesini istediği ve muayene olmasının ardından eve döndükleri belirtildi. Daha sonra banyoya giren Merve T.’nin uzun süre içeride kalmasından şüphelenen eşi Hakan T., kontrol etmek için banyoya gittiğinde eşini giyinik vaziyette bulduğu ve yerde yüz üstü yatar şekilde bir bebek gördüğü ifadelerine yer verildi. Hakan T.'nin kucağına aldığı bebeğin boğazında kesi izleri olduğunu gördüğü ve bebeği havluya sardıktan sonra eşini de alarak hastaneye gittikleri bilgisi yer aldı. İddianamede ifadesine yer verilen Hakan T.'nin, eşinin hamile olduğunu bilmediğini, 3’üncü çocuklarında da eşinin hamile olduğunu 8’inci aya kadar fark etmediklerini ve eşinin neden böyle bir şey yaptığını bilmediğini söylediği belirtildi. İddianamede Hakan T.'nin eşinden şikayetçi olmadığı bilgisine de yer verildi.
İFADESİNDE OLAYI HATIRLAMADIĞINI SÖYLEDİ
İddianamede ifadesine yer verilen Merve T. ise, ağrıları nedeniyle gittikleri hastanede kendisine kas gevşetici ve ilaç verildiğini, ilaçları alarak eve gittikleri sırada kanama geçirdiğini hissederek eşine duşa gireceğini söylediğini, duştayken karnından aşağıya bir şey düştüğünü hissettiğini, baktığında bebek olduğunu gördüğünü ve kordonunu kesmek için banyodaki meyve bıçağını eline aldığını söyledi. Daha sonra eşi ve çocuklarının aklına geldiğini ve gerisini hatırlamadığını, bilinç kaybı yaşadığını belirten Merve T., eşinin 'Ne yaptın sen Merve?' şeklinde bağırması ile kendine geldiğini ve hastaneye gittiklerini söyledi. Merve T., bütün çocuklarını çok sevdiğini ve çok üzgün olduğunu, çocuğunun boğazını neden meyve bıçağıyla kestiğini bilmediğini söyledi.
HER BİRİ ÖLÜMCÜL NİTELİKTE 9 BIÇAK YARASI
Kocaeli Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen otopsi raporunda ise, bebeğin boyun kısmında 7, vücudunun diğer kısımlarında ise 2 adet olmak üzere her biri öldürücü nitelikte olan 9 kesici-delici alet yarasına rastlanıldığı bilgisine yer verildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alınan DNA raporunda ise öldürülen bebeğin biyolojik babasının yüzde 99 ihtimalle Hakan T. olduğu bilgisi yer aldı. Cumhuriyet Savcısı, Merve T.’nin banyoda doğum yaptığı erkek bebeğin 9 adet ve tamamı öldürücü nitelikte olan bıçak yarası ölümüne neden olduğu, şüpheli hakkında kamu davası açmaya yeter nitelikte delil ve şüphe bulunan şüphelinin atılı suçu işlediği anlaşıldığını belirterek cezalandırılmasını talep etti.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.