Davutlar yolu üzerindeki davası devam eden hazine arazisi üzerinde kurulu bulunan çiçekçinin bütün mallarını belediye alıp götürdü!
Çiçekçi Abdullah Özcan’ın üzerinde imar barışından yararlandığı evinin de bulunduğu Hazire Arazisi üzerinde yer alan satış yeri Kuşadası Belediyesi tarafından yerle bir edildi. Yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik alanda bulunan Özcan’a ait binlerce çiçek ve bitkiye de Kuşadası Belediyesi tarafından el konuldu. 25 yıldır aynı adreste bulunan Abdullah Özcan söz konusu taşınmazın mülkiyet hakkı ile ilgili davalar devam ederken yapılan uygulamayı, “gasp” olarak değerlendirdi. Mağdur çiçekçi, Kuşadası Kaymakamlığı’nın Belediye’nin yıkım ve tahliye talebi için durdurma kararı verdiğini belirterek, son olaylarla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Kuşadası-Davutlar yolu üzerindeki Yılmazlar Yapı Market’in güney kısmında bulunan mülkiyeti hazineye ait park imarlı arsa üzerinde 25 yıldır çiçekçilik yapan Abdullah Özcan, 2020 yılında burada inşa ettirdiği konut için imar barışından yararlanarak Yapı Kayıt Belgesi aldı. Özcan, ardından da zilyetlik hakkını kullanarak arsanın mülkiyetini almak için dava açtı. Özcan’ın zilyet davası sürerken Kuşadası Belediyesi, 22 Şubat tarihinde bir ihtarname göndererek taşınmazın tahliyesini istedi. Ancak Kuşadası Kaymakamlığı, 12 Mart 2021 tarihinde Abdullah Özcan’ın başvuru üzerine zilyet davaları devam ettiği gerekçesiyle tahliye girişimleri için durdurma kararı verdi.
Tahliye ve zilyet konusundaki davalar devam ederken, Kuşadası Belediyesi 31 Mayıs tarihinde Abdullah Özcan’a bir ihtarname daha çekti ve arsanın boşaltılması için 4 Haziran’a kadar süre verdi. Arkasından da 7 Haziran tarihinde belediye ekipleri Özcan’a ait satış yerine gelerek tüm mallarına el koydu. El konulan binlerce çiçek, belediyeye ait kamyonlar tarafından kurumun deposuna götürüldü.
Belediye’nin uygulamasını “gasp” olarak değerlendiren çiçekçi Abdulah Özcan, elindeki belgelerle tahliye kararını uygulamaya gelen memurları ikna edemeyince önce Kuşadası Kaymakamlığı’na, ardından da Aydın Valiliği’ne gitti. Gelişmelerle ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunan Özcan, “Biz kaçak bir iş yapmıyoruz. Vergi mükellefi olarak da vergimi ödüyorum. Zilyetlik hakkımı elde etmek için açtığım davaların sonucunu bekleselerdi, bunu yapamayacaklardı. Bu yapılan tamamen hukuksuzluk. Yapılan yasadışı işlemin hesabını vermeleri için elimden geleni yapacağım” diye konuştu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.