clock December 24,2023
Deniz salyası adım adım yaklaşıyor!

Deniz salyası adım adım yaklaşıyor!

Marmara’yı esir alan deniz salyası, yıllarca denizdeki kirliliğinin gizlendiği Ayvalık’tan sonra atık suların denize pompalandığı Bozcaada’da da korku yarattı. Marmara’da gelen müsilajın iklim koşullarının da etkisiyle Ege’nin en temiz bölgesi olarak bilinen Bozcaada’da görülmesi, Ege Denizi için tehlike olarak değerlendirildi. Ayvalık ve Bozcaada’da ortaya çıkan tablo, yerel yöneticilerin deniz kirliliğini inkar ettiği Kuşadası’nı hatırlatırken, deniz salyasının 10 binlerce kilometrelik alanda etkili olabileceğine dikkat çeken bilim insanları, kirlilik durdurulmadığı takdirde batı kıyılarımızın da aynı riski taşıdığını ifade ettiler. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde görevli Doç. Dr. Kemal Can Bizsel, Ege Denizi’nde canlı cansız partikül sayısı artarsa Marmara’ya benzer durumun yaşanabileceğini ifade etti.

EN ÖNEMLİ FAKTÖR İNSAN KAYNAKLI

Müsilajı oluşturan canlıların incelendiğini anlatan Doç. Dr. Bizsel, bu mikroorganizmaların bazılarının kendi yaşam şanslarını arttıracak şekilde evrimleştiklerinde müsilaj denilen maddeyi meydana getirdiğini belirtti. Müsilajı oluşturan birkaç faktör olduğunun altını çizen Doç. Dr. Bizsel, "Genelde insan kaynaklı etkilerle çevreye o kadar kirlilik yükü veriyoruz ki, bunlar güneş ışığı, sudaki karbondioksit ve uygun sıcaklıkla birleşince müsilaja dönüşüyor. Bunlar su içinde hareket ettiği için birbirlerine yapışır ve topaklanırlar. Su hareketleri bunları yavaş yavaş büyütür. Canlı cansız suda yüzen hangi partikül varsa bunlara yapışır. Rüzgarla, akıntıyla sürüklendikçe birbirlerine yapışarak büyürler. Müsilajlar on binlerce kilometrekarelik alanları kaplayabilir" diye konuştu.

Denizin nihai alıcı ortam olduğunun altını çizen Doç. Dr. Bizsel, "Karada, havada bir şey varsa sonunda bir şekilde denize ulaşacaktır. Atıklar yağmurla iner, sürüklenir, biz insanlar atarız. Son durak denizdir. Denizin bununla baş etmek için mekanizmaları vardır. Bir kısmını fiziksel olarak karaya geri yollar. Bir kısmını kimyasal olarak çözer. Bir kısmını bakterilerle parçalar veya dibe çökertir. Bu bir süreçtir ve belli bir hıza sahiptir. Bu hızın karşılayamayacağı yük gelirse, müsilaj gibi farklı çareler arar. Müsilaj, bizim denize attıklarımızı denizin paketleyip iade etmesidir" dedi.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto