Anadolu’da 'Noel Baba' adına inşa edilmiş 2'nci kilise olma özelliği taşıyan ve iklim koşulları ile definecilerin yaptığı kaçak kazıları nedeniyle tahrip olan Söke’deki Aziz Nikolaos Kilisesi’nin turizme kazandırılması için hazırlanan projeyi Giritliler Federasyonu üstlendi.
Söke'nin kırsal Güllübahçe Mahallesi'ndeki eski Rum yerleşkesi olan ve o zamanki adıyla 'Gelebeç' olarak anılan bölgede, 13'üncü yüzyılda yapılan ve 1821 yılında restore edilen Aziz Nikolaos Kilisesi, iklim koşulları ve definecilerin yaptığı kaçak kazılar nedeniyle tahrip oldu. Anadolu'da Noel Baba adına inşa edilmiş ikinci kilise olması nedeniyle büyük önem taşıyan tarihi kilise, yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
6 YIL ÖNCE TESCİL EDİLDİ
İzmir 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun 20 Mayıs 1992 tarihli kararı ile 'korunması gerekli kültür varlığı' olarak tescil edilen, 6 yıl sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilen kilisenin içler acısı durumu, mahalleliyi harekete geçirdi. Kilise, 1922 yılında Rumların gitmelerinden sonra, mübadele ile gelen Türkler tarafından 25-30 yıl kadar değiştirilmeden cami olarak da kullanıldı. Özellikle iç kısmındaki sütunlarında ciddi hasarlar bulunan kilisedeki incelemelere Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer, Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel ve üyeleri katıldı. Yapılan incelemenin ardından kilisenin kısa süre sonra restorasyon çalışmalarına başlanması kararı alındı. Aziz Nikolaos Kilisesi Giritliler Federasyonu bünyesindeki sponsorlar yardımıyla restorasyon çalışmalarının yapılarak turizme kazandırılması için kollar sıvandı.
'KÜLTÜR TURİZMİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ'
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer, "Aziz Nikolaos Kilisesi'nin restorasyon çalışması için burada bir araya geldik. Süreci başlatma konusunda yakın zamanda çalışmaları başlatmıştık. İlerleyen zamanda da STK'lardan yapının restorasyonu için sponsor olma, sponsorluk yapabilme teklifi aldık ve çok mutlu olduk. Kültür turizmini çok önemsiyoruz. Dolayısıyla kültür varlıklarının bir an önce restorasyonunun yapılması ve turizme kazandırılması noktasında çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bu kapsamda burada toplandık. Rölöve ve restorasyon projesinin hazırlıkları ile sponsorluk anlaşmasını prensipte hangi koşullarda yapılabileceği hususunda bir fikir birliğine vardık. En kısa zamanda ise çalışmalara başlayacağız" dedi.
'KÜLTÜR TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ ODAK NOKTALARDAN BİRİ'
Kuşadası Giritliler Kültür Dostluk Yardımlaşma Derneği ve aynı zamanda da Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel ise, "Yöremizin kültürel değerlerinden bir tanesi olan Aziz Nikolaos Kilisesi'nin restorasyon aşamasında bize dostlarımızdan gelen teklifler üzerine İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile görüşme sağladık. Kendileri de gerekli anlayışı gösterdi. Buranın restorasyon çalışması tamamladıktan sonra kültür turizmi açısından önemi odak noktalarından birisi olacağını düşünüyoruz. Bu yörede yaşıyoruz. Daha önce de İl Kültür Müdürü ile Kurşunlu Manastırı'nda tanışmıştık. Oradaki konuşmalarda kilisenin restorasyon çalışmasını söyleyince biz de çalışmaları başlattık" diye konuştu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.