clock December 24,2023
Cumhuriyet, Çerçioğlu’na savaş açtı!

Cumhuriyet, Çerçioğlu’na savaş açtı!

CHP Lideri Kemal Kılıçdadoğlu’nun, Parti Meclisi’nden onay almaksızın Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu 2024 adayı ilan etmesine Kurultay’daki rakibi Özgür Özel’den sonra partinin medyadaki en sadık destekçisi Cumhuriyet’ten de sert tepki geldi.  CHP’ye yön veren önemli isimlerden biri olan Mine Kırıkkanat, dün kaleme aldığı yazıda, Çerçioğlu üzerinden Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Kırıkkanat, son derece sert ifadelerin yer aldığı yazısında, Çerçioğlu ile ilgili yolsuzluk ve FETÖ iddialarını gündeme taşıyarak CHP Lideri’nin bu konudaki tercihinin yanlış olduğuna dikkat çekti. Ünlü yazar, CHP içinde büyük yankı uyandıran “Kutsal Yozdaşlık” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Ozan Özdemir Asaf, “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler” demişti.

Doğrudur. Beyaz ya da ak; aydınlık, temizlik, masumiyet, dürüstlük, kısacası iyiliktir. Elbette kiri daha çabuk gösterir.  

Ne var ki bilgin Isaac Newton da beyazın tüm renklerin bileşimi olduğunu kanıtlamıştır!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasal arenadaki vasatlığına ve hatta yetersizliğine karşın dürüstlüğüyle tanınan, “alnı ak” yani lekesiz beyaz bir lider.

Peki apak Kılıçdaroğlu, en yakın çevresinde neden alacalı bulacalı kişiler barındırıyor? 

Nasıl oluyor da yolsuzluğu ayyuka çıkmış yoldaşlarına yıllardır dokunmuyor?

Niçin CHP’de bazı belediyelere HEP aynı kişiler başkan yapılıyor ve hatta bazısının hanımı da partinin düşmez kalkmaz demirbaşı olup Gamze Akkuş İlgezdi gibi bazen MYK üyesi, bazen başkan yardımcısı ama dört dönemdir illaki TBMM’de bulunuyor?

Kılıçdaroğlu’nun örneğin Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu’ndan da ödü kopuyor... Bir dediğini iki etmiyor. Ne isterse yapıyor.

FETÖ’NÜN ‘BELEDİYELER İMAMI’ BAŞ DANIŞMAN!

Özlem Çerçioğlu, 2002 seçimlerinde CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın desteğiyle milletvekili, 2009 yerel seçimlerinde de Deniz Baykal’ın desteğiyle Aydın Belediye Başkanı seçildi.  

Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı, 2012’de Aydın Belediyesi’ne yolsuzluk operasyonu düzenledi. İki başkan yardımcısı dahil 15 kişi göz altına alındı. Çok sayıda bürokrat dinlemeye takılmış, rüşvet aldıkları tapelere yansımıştı. Dönemin başsavcısı, FETÖ üyesi Ekrem Yiğit’ti. Suçlanan bürokratlar yargılandı ve çoğu ceza aldı. 

Özlem Çerçioğlu, görünüşte ne dinlemelere takılmış ne de yolsuzluğa karışmıştı. 

Çerçioğlu, 2013 yılında Erkan Karaarslan’ı başkan danışmanı yaptı. Oysa Karaarslan da FETÖ’nün “belediyeler imamı”ndan başkası değildi. Ve finansal dehası CHP’de pek övülüp belediyelere “danışman” olarak genel merkezden (bildiğimiz) bir yetkili tarafından öneriliyordu!

İHALE YAĞAR, HERKESE DEĞER

Erkan Karaarslan, gerek kendi adına kurduğu, gerekse yakınlarına kurdurttuğu onlarca paravan şirket ile CHP’li belediyelerden danışmanlık adı altında yüz milyonları aşan işler alıyordu...

Aydın Belediyesi’nin en kritik noktalarına da kendisine bağlı kişileri yerleştirdi. Hatta belediyede görevli 10 yüksek bürokratı 2013’ten 2016 yılına değin rüşvet trafiğiyle beslediği, MASAK raporunda yer aldı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski özel kalem müdürü Tuncay Ceylan ile Erkan Karaarslan arasında para trafiği olduğu da MASAK raporuna yansıdı...

DANIŞMANLIK BAHANE, PARA ŞAHANE

Karaarslan, Aydın Büyükşehir Belediyesi’ndeki adamları aracılığıyla tüm finansman hareketlerini kontrol etmiş, tüm ihaleleri yönlendirmişti. 

Erkan Karaarslan, 15 Temmuz’dan sonra Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “FETÖ Silahlı Terör Örgütüne üye olmak ve finans sağlamak” suçlamasıyla tutuklandı. 

2018’den öteye gerek İçişleri Bakanlığı müfettişleri gerekse Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmalar sonrasında, Erkan Karaarslan ve Özlem Çerçioğlu’nun da aralarında bulunduğu üst düzey bürokratlara “resmi belgede sahtecilik, ihaleye fesat, edimin ifasına fesat, görevi kötüye kullanma” suçlarından pek çok dava açıldı. 

AYDIN’DAN SARIYER’E TAKTİK TRANSFER 

FETÖ üyesi olduğu gerekçesi ile 15 Temmuz sonrasında tutuklanan Ekrem Yiğit’e gelince... 

2012 yılında Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonda birçok bürokrat ceza alırken Özlem Çerçioğlu’nun hiçbir dinlemeye takılmaması zaten yeterince ilginçti.

Daha da ilginci, savcılıktan ayrılarak İzmir’de avukatlık bürosu açan FETÖ’cü Ekrem Yiğit’in FETÖ belediyeler imamı Erkan Karaarslan ile birlikte, İstanbul Sarıyer Belediyesi’nde bıraktığı izin sürülmesiyle ortaya çıktı!

Erkan Karaarslan, Sarıyer Belediyesi’ne kurdurduğu SARBEL diye bir şirkete yönetim kurulu başkanı olmuş, yoldaşı ve yozdaşı eski savcı, yeni avukat Ekrem Yiğit’i de maaşa bağlamıştı, iyi mi?  

ATEŞE BACA, YOLSUZA BORSA LAZIM!

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun; FETÖ Borsası’na dahil makamlar tarafından kollandığı iddiaları, yabana atılır gibi değil...

İzmir’deki FETÖ Borsası davasının itirafçı sanığı, eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş; cumhuriyet başsavcılığına vermiş olduğu ifadede “Okan Bato (eski savcı) ve Gürbüz Yüksel (eski MİT’çi), Özlem Çerçioğlu’nun yargıya intikal eden dosyalarını kapatma karşılığında, Aydın ilinde bulunan Atatürk Spor Salonu’nun işletmesini 3. şahıslar üzerinden aldılar” diyordu...

Ahmet Kurtuluş, evine polis kılığında giren tetikçi Yener Toya tarafından öldürüldü.

Newton kesinlikle haklı. Bu düzenin akı yok, beyaz tüm renklerin bileşimi, değerli okurlarım.”

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto