clock December 24,2023
CIA’nın gizli Kuşadası günlükleri

CIA’nın gizli Kuşadası günlükleri

Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü, Kuşadası’nda Key West ismiyle faaliyet gösteren gizli üssü ve burada Ajan L.Caskey tarafından gerçekleştirilen 30 operasyonu sitesinde yayınladı

Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü (CIA)’nın geçmiş yıllarda gerçekleştirdiği bazı faaliyetler, örgütün resmi internet sitesinde yayınlandı. Dünya kamuoyu ile paylaşılan faaliyetlerde örgütün Kuşadası’nda Key West adı verilen bir üs kurduğu ve bölge sorumlusu Ajan L.Caskey tarafından burada 30 gizli operasyon yapıldığı açıklandı.

CIA Raporu’na göre, 2. Dünya Savaşı’na dayanan Kuşadası Faaliyetleri, o dönemde adı “OSS” olan Office of Strategic Services tarafından yürütüldü. Stratejik Hizmetler Bürosu olarak bilinen servisin CIA’nın atası olarak kabul edildiği ve bu görevi 1947 yılına kadar sürdürdüğü ifade edildi.

Raporda OSS Kuşadası’nda iki yıl boyunca faaliyetlerde bulundu. Fransız Tatil Köyü’nün  kurulu olduğu Aslan Burnu’nda kurulan üssün kod adının ise “Key West” olduğu yazıldı.

2.Dünya Savaşı sırasında Sisam Adası’ndaki Alman Ordusunu izlemekle görevli olan üste Sisam Adası’ndaki direnişçilerin lojistik desteğini sağlamış. Sisam’dan adam kaçırma veya Sisam’a ajan sokma, silah ve diğer askeri malzemelerin Sisam’a gönderilmesi faaliyetlerini organize edilmiş.

Aynı rapora göre Amerikan OSS’nin o yıllarda Kuşadası’nda silah ve malzeme depoları da kurdu . Savaştan sonra bu Amerikalı ajanların faaliyet gösterdiği binalarda Jandarma Kıyı Gözetleme Karakolu kurulmuş ve uzun yıllar burada hizmet vermiş. Bu istasyonun genel sorumlusu ajan John L.Caskey’miş.

Söz konusu raporda, Amerikalı ajanların Kuşadası Faaliyetleri şöyle anlatıldı:

“İşgal altındaki Yunanistan'ı çevreleyen topraklarda, SI ve SO operasyonları, 1943'te büyük ölçüde tanımsız kalan ABD'nin belirli ihtiyaçlarına hizmet ederken İngiliz ve Yunan istihbaratını desteklemek için tasarlandı. bölgedeki emperyalist gündemi iyi bilinen ve Yunanistan'daki artan direniş hareketine giderek artan bir şekilde kızan İngilizlerin. 1944'ün sonunda, bu kızgınlık tam teşekküllü bir yüzleşmeye dönüşecekti. Amerikalılar, ülkedeki tüm siyasi partilerin ihtiyatlı güvenini uzaktan gözlemlediler ve bir süre daha korudular.

Bu siyasi sahneye girmeden önce, OSS'nin Yunanistan'daki operasyonlarını tartışmak ve Amerikalı arkeologların bölgedeki ABD politikasını bilgilendirmek ve ifade etmek için geldiği süreçleri daha fazla araştırmak hayati önem taşıyor. Türkiye kıyılarında, Caskey tarafından yönetilen İzmir üssü, en yakın Yunan adasına sadece birkaç mil uzaktaydı. Aynı zamanda en aktif olanıydı, Kasım 1944'e kadar toplam 30 görevi yerine getirdi; kapatıldığında. İzmir'den ve aynı kıyıdaki diğer iki üs - Kuşadası'nın güneyinde Arslan Burnu'nun kod adı olan "Key West" ve Ali Ağa-kayıklarının (balıkçı tekneleri) kuzeyindeki "Boston" OSS ile işgal edilmiş Yunanistan'a sızdı. ajanlar, çoğunlukla Yunan personel veya Yunan-Amerikalılar, ülkede, özellikle de Mihver güçlerine karşı inatçı ama eşitsiz bir mücadele yürüten antartlarla bağlantılar kurmak için toprak ve dile aşina olan Yunan-Amerikalılar. Yunanistan ve Orta Doğu'ya gelen ve giden adamlar, belgeler, telsiz cihazları, ödemeler için altın ve diğer malzemeler esas olarak İzmir'den geçiyordu. ABD Dışişleri Bakanlığı, Ankara Büyükelçiliği ve İzmir Konsolosluğu aracılığıyla ve İngiliz, Yunan, İtalyan ve Türk istihbarat servisleriyle irtibatların tamamı Caskey tarafından yürütülüyordu ve bir Ödünç Verme-Kiralama görevlisi olarak gizli görev yapıyordu.26 Üsler Kıbrıs'ta, sırasıyla Oliver ve Daniel tarafından yönetilen İskenderiye, Mısır'dan Türkiye'ye giden yolda Yunan SI operasyonlarında destekleyici bir role sahipti.”

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto