Kuşadası plajlarında yaşanan para tuzaklarına bir yenisi de Güzelçamlı’dan eklendi. Milli Park girişi yakınlarındaki Jandarma Kampı bitişiğinde, imar planlarında halka açık rekreasyon alanı olarak görünen arsaya Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından yerleştirilen şemsiyeler ve tuvaleti, bölgede bulunan bir otel sahiplendi. Arsaya tabelasını asan otel, şemsiyelerin altına şezlonglarını yerleştirerek halka açık alanı otel müşterilerine tahsis etti.
Daha önce Kuşadası Belediyesinin eski Meclis üyesi Oğuz Başöz’ün mahkeme kararına rağmen denizi doldurup beton döktüğü, yıkım kararına rağmen el sürmediği utanç temelinin bitişiğindeki arsada ortaya çıkan son görüntüler çevre sakinlerini de isyan ettirdi. Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından yerleştirilen tuvalet üzerindeki logoyu sökerek otele ait izlenimi yaratmaya çalışan Green Gold Oteli, yine belediye tarafından yerleştirilen hasır şemsiyelerin altını da kendisine ait şezlonglarla doldurdu.
Tapulu olduğu ifade edilen arsaya bir de tabela asarak özel plaja dönüştüren otelin görevlilerinin, çevreden gelen eleştirileri, belediyeden gerekli izinlerin alındığı yolunda bilgi vererek savuşturdukları belirtildi. Tapulu olmasına rağmen yasa gereği halkın kullanımına açık olması gereken alanın özel bir işletme tarafından tahsisli bir mülkiyet gibi kullanılmasına tepki gösteren vatandaşlar, ‘Burada yapılan işgal değil, gasp’ diye konuştular. Çevre sakinleri de Aydın Büyükşehir Belediyesi ile Kuşadası Belediyesi’ni bu kanunsuz uygulamaya göz yummakla suçladılar.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.