clock December 24,2023
 Bakanlık 15 milyon liralık ‘balon balığı satın alacak

Bakanlık 15 milyon liralık ‘balon balığı satın alacak

Balon balığının ücret karşılığında avlanmasına yönelik karar sonrası, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ramazan Bayramı sonrasında alımları başlatacak.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın denizlerimizdeki istilacı türlerle mücadelesi kapsamında en tehlikeli tür olarak görünen zehirli balon balığı alımlarına ilişkin tebliğ hazırlanıyor. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Altuğ Atalay, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin özellikle ekolojik etkisinin azaltılması ve mümkün olan en kapsamlı şekilde ekonomiye kazandırılması hususundaki talimatları üzerine başlatılan mücadele kapsamında, balon balıklarının alımına ilişkin hazırlanan tebliğ çıktıktan sonra bayramın ardından mayıs ayı içerisinde alım programının başlatılmasını planladıklarını açıkladı.

İlk kez geçen yıl,  avlanan balıkların kuyrukları kesilerek yapılan alımlarda bu yıl balıkçılar tarafından yakalanacak balon balıkları, kuyruk kesimi yapılmadan tümüyle teslim edilecek. Alımlar Akdeniz ve Ege'de görülen 8 türün tamamını da kapsayacak. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Altuğ Atalay, Resmi Gazete'de yayımlanan karar ve alınan balıkların ne yapılacağı yönünde bilgiler verdi.

'TOPLAM 16,5 MİLYON ADET ALIM'

Üç yıl boyunca her yıl en çok görülen benekli balon balığı türünden 500 bin adet, diğer türlerden de 5 milyon olmak üzere yılda toplam 5.5 milyon, 3 yılda 16,5 milyon balon balığı alımı yapılacağını belirten Dr. Altuğ Atalay, çok miktarda alım yapılacağından, kirlilik oluşturmaması için kuyruk kesimi yapılmayacağını ve balıkların bütün olarak alınıp, uygun olanların sanayide kullanılacağını, diğerlerinin ise imha edileceğini kaydetti.

İlk hedefin denizlerimizi bu zararlıdan kurtarmak olduğuna dikkati çeken Altuğ Atalay, ekosistemdeki sucul biyolojik çeşitliliği korumak ve bu balıkların özellikle üreme döneminde avlanıp, yok edilmesini sağlamayı amaçladıklarını kaydetti. Atalay, deri ve ilaç sanayilerinde kullanımı, kolajen ve jelatin elde edilmesi gibi konuların ise üzerinde çalışmalar devam eden ikinci aşamadaki konular olduğunu dile getirdi.

'DERİSİNDEN ÇANTA, AYAKKABI, CÜZDAN'

Alım sürecinin işleyişinin nasıl yapılacağı hakkında da konuşan Atalay, “Biz bunları alacağız, sonra belirli kurallara uymak şartıyla ücretsiz sanayiciye vereceğiz. İsteyen ayakkabı sektöründe kullansın, derisini çıkarsın. Çok güzel derisi çıkıyor, en pratik, en rahat uygulayabileceğimiz derisinin kullanımı. Özellikle büyük balığın derisi gayet güzel kullanılabiliyor. Örneğin ayakkabı, çanta, cüzdan yapıldı. Güzel de oluyor ve renklendirilebiliyor. Dolayısıyla büyük türü hemen deri sanayinde kullanılabilecek" dedi.

Diğer küçük türlerin ise imha edileceğini belirten Atalay, yüksek miktarda sönmemiş kireçle karıştırılıp, zehiri de nötralize ederek veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan onaylı imha yerlerinde bertaraf etmeyi planladıklarını açıkladı. Geçen yıl Antalya, Mersin gibi daha çok Akdeniz illerini kapsayan alımın bu yıl Ege'ye kıyısı olan tüm illerden de yapılacağını anlatan Altuğ Atalay, bu şekilde popülasyon ölçümlerinin de yapılacağı ve mücadeledeki en önemli çalışmalardan birinin de bu olacağını söyledi.

'TÜM BİLGİLER TOPLANACAK'

Genel Müdür Atalay, “Bu balığın nerede yoğunlaştığı, hangi bölgelerde bulunduğu, hangi av aracıyla daha çok yakalandığı bunların hepsinin araştırmasını da yapacağız. Bu sayede bununla mücadele nasıl daha iyi geliştirilir bunların da bilgilerini alacağız. Yani balıkçı bize balığı teslim ettiğinde hangi yöntemle, nereden ve saat kaçta yakaladı, hangi av aracını kullandı bu bilgiler alınacak. Mücadelede bize büyük ışık tutacak" dedi.

Bu balığı denizlerimizden tamamen yok etmenin mümkün olmadığı gerçeğine de işaret eden Atalay, “Biz sadece azaltmayı hedefliyoruz. Halkımızda farkındalık da çok yoğun bir şekilde oluştu. Bu balıklar normal şartlarda insana saldıran canlılar değil. Sadece gıda olarak tüketildiği zaman ölüme kadar varan hastalanmalara neden oluyor. Lakin istilacı ve yabancı tür oldukları için hiçbir şekilde ekosistemde istemiyoruz. Özellikle ekonomiye kazandırılması asıl amacımız olacak. Ondan sonra vatandaş kendisi bu balığı avlayıp kurallara uygun bir şekilde sanayide kullanmayı hedefleyecek" diye konuştu.

HANGİ TÜRLER AVLANACAK

Büyük boydaki ve en çok görülen Lagocephalus Sceleratus için 500 bin adet, tanesi 5 TL olarak belirlendi. Diğer türler Lagocephalus spadiceus, Lagocephalus lagocephalus, Lagocephalus suezensis, Lagocephalus guentheri, Torquigener flavimaculosus, Torquigener spinosissimus ve Sphoeroides pachygaster türlerinden ise toplam 5 milyon adet,  tanesi 50 kuruştan satın alım yapılacak. Üç yıllık sürede toplamda 15 milyon TL ödeme yapılacak.

 

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto