Kuşadası’nda turistik tesislere sağlanan avantajlarla çok katlı olarak inşa edilmesine izin verilen yapıların birer birer ticaret ve konut alanına döndürülmesi yeni bir tartışmanın başlamasına neden oldu. DEVA Partisi İlçe Başkanı Avukat Behçet Alp, yapılan plan değişikliklerinin adrese teslim olduğunu belirterek, bu yolla belirli bir zümrenin servetine servet kattığını söyledi. Avukat Alp, ardı arkası kesilmeyen plan tadilatları yüzünden Kuşadası’nın artık beton adası olarak anılmaya başladığını ifade ederek, ‘korkarım ki bu gidişle Kuşadası yaşanmaz bir hale gelecek’ diye konuştu.
İmar Hukuku konusunda yüksek lisansı bulunan Avukat Behçet Alp, Kuşadası’nda gelinen durum konusunda şunları söyledi:
‘Kuşadası’nın adı artık sosyal medya hesaplarında betonadası olarak geçmeye başladı. Kuşadası Belediye Meclisinin parsel bazında yaptığı imar plan değişiklikleri ile kent yaz boz tahtasına dönüştü. Bütüncül bir planlama yok. Ömer bey bu işleri seviyor. Yandaş müteahhitler dönemin en mutlu insanları. Servetlerine servet katıyorlar. Maalesef şehrin rantı bir kısım imtiyazlı gurubun cebine servet olarak giriyor. Kararlılar dağ, tepe boş bir arsa bırakmayacaklar. Adrese teslim, sipariş üzerine imar değişiklikleri yapılıyor. Dönün, bakın; Ömer Günel’in göreve geldiği günden bugüne kaç tane imar plan değişikliği yapılmış. Neredeyse meclis toplantı gündemlerinin büyük bir kısmı imar plan değişikliklerinden oluşuyor. En üzüldüğüm konu ses çıkartması gereken ilgili meslek odaları da ses çıkartmıyorlar. Eskiden Mimarlar odası sesini çıkartırdı, şimdi onlarda yok. Kusura bakmasınlar. Gerçekler bunlar. Rantadası oldu güzel ilçemiz. Merak etmeyin gün gelecek doğa bunun hesabını soracak. Bu gidişle Kuşadası yaşanmaz bir hal alacak. Yeşil kalmadı, güzelim zeytin ağaçları, şeftali ağaçları katledildi. Bunların yeşilden anladıkları yolun ortasındaki refüjlere yine yandaşa, arkadaşa verdikleri ballı ihaleler ile diktirdikleri palmiye ağacı… ‘
Kuşadası’nın yaşadığı sorunların sadece imar ve yapılaşmadan ibaret olmadığına dikkat çeken DEVA Partisi Kuşadası İlçe Başkanı Alp, ilçede yaşanan son durumu ise, ‘Bu ilçede hayatı çekilmez kılan trafik sorunu var, otopark sorunu var, arıtıma sorunu var, kanalizasyon sorunu var. Yeşil alan sorunu var… Bu sorunlara ilişkin atılan bir adım yok. Bunlar bir kentin en temel ihtiyaçları. Her şey algı olmuş. Günü kurtarma çabasındalar. Kuşadası’nın geleceğine dair planlı ve kalıcı bir çözüm yok. Eğer semtinizde yandaş müteahhidin yaptığı bir bina, inşaat yoksa yollarınız yapılmıyor’ sözleriyle özetledi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.