Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, "2014 yılından bugüne kadar toplam 60 öğretim elemanı, kadına taciz durumu fiili ile üniversitelerden ihraç edilmiştir, 8 kişi alt ceza ile cezalandırılmıştır" dedi.
YÖK Başkanı Saraç, TBMM’de kadına karşı şiddetin sebeplerinin belirlenmesi amacıyla kurulan ‘Meclis Araştırma Komisyonu’nda sunum yaptı.
Saraç, Türkiye’de 207 yükseköğretim kurumunda öğrenci sayısının 8 milyon 219 bin 518, öğretim üyesi sayısının 90 bin 338 ve öğretim elemanı sayısının 180 bin 65 olduğunu açıkladı.
Saraç, üniversitelerde 4 milyon 41 bin 232 kadın öğrenci, 81 bin 661 kadın öğretim elemanı olduğunu kaydetti.
Her geçen yıl kadın öğretim elemanı sayısının arttığını belirten Saraç, “2002 yılında hukuk alanında 96 olan kadın öğretim üyesi sayısı günümüz itibarıyla 610’a ulaşmıştır. Bugün artık hukuk alanında kadın araştırma görevlisi sayımız erkek araştırma görevlisi sayısını aşmıştır. Türkiye’de 17 rektör, 377 kadın dekan vardır. Kadın profesör oranı Avrupa Birliği ortalamasının üzerindedir. Üniversitelerimizde verilen lisans, yüksek lisans ve doktora derslerinde kadına yönelik şiddet konusu birçok ilgili derste konu başlığı olarak yer almaktadır” dedi.
‘8 KİŞİ ALT CEZA İLE CEZALANDIRILDI’
Prof. Dr. Saraç, 31 üniversitede cinsel taciz ve saldırıyı önlemeye yönelik politika belgesi ve yönerge bulunduğunu belirterek, “2012 yılından itibaren üniversitelerimizde yılda 2 kez olmak üzere üniversiteler arası cinsel tacizle mücadele çalıştayları düzenlenerek bilgi ve deneyim paylaşımı yapılmaktadır. 2014 yılından bugüne kadar üniversitelerde toplam 60 öğretim elemanı, kadına taciz durumu fiili ile üniversitelerden ihraç edilmiştir, 8 kişi alt ceza ile cezalandırılmıştır. Anne, babaların emanet ettiği kız çocuklarımıza yan gözle bile bakılması tahammül edemediğimiz husustur” diye konuştu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.