Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay'ın, “32 milyon liralık yolsuzluk yapıldı” iddialarıyla başlayıp, büyüklüğünün 450 milyon lira olduğu anlaşılan asfalt ihalesi ile ilgili suçlamalar karşısında sessizliğe büründü. Topuklu Efe, dev ihale ile ilgili iddiaları cevapsız bırakırken, hedefindeki Fatih Atay, mal beyanında bulunmaya ve servetinin kaynağını açıklamaya hazır olduğunu duyurdu. Şahsı ve büyükşehir belediyesi ile ilgili en küçük eleştiride bile suç duyurusunda bulunan Çerçioğlu’nun suskunluğunun nedeni merak konusu oldu. Siyasi çevrelerde Çerçioğlu’nun bu tutumu, adaylığını riske sokabilecek tartışmaların önünü kesme manevrası olarak değerlendirildi.
İŞTE O İDDİALAR
Sabah Gazetesi’nin haberine göre, 2017 ile 2021 yılları arasında İmfalt Yol Yapı Sanayi Ticaret Şirketi'ne toplam 440 milyon liralık asfalt ihalesi veren Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin, daha sonra ise 100 bin lira sermayeyle kurulan Martoksal şirketine, 450 milyon liralık ihale verdiği ortaya çıktı.
Belgelere göre, 14 Ocak 2020'de İsmet Durnabaş ve Süleyman Elivar tarafından 100 bin lira sermaye ile kurulan Martoksal A.Ş., 2021'de sermayesini 1 milyon liraya çıkardı. Ardından, Aydın Büyükşehir Belediyesi 31 Ekim 2022'de kent genelinde yol yapım, bakım, onarım ve altyapı işleri için ihale açtı. İhaleye teklif veren 5 firmadan 2'si elendi. İhale ise 27 milyon lira daha düşük teklif veren firma yerine, 450 milyon lira teklif veren Martoksal şirketine verildi.
17 Ocak 2023'te imzalanan ihale sözleşmesine göre kamudaki ilk ihalesini alan Martoksal şirketi, 19 Ocak 2023'ten 8 Aralık 2024'e kadar, Aydın'daki cadde, bulvar ve mahalle yollarını asfaltlayacak. 100 bin lira sermayeyle kurulan şirkete, kamudan aldığı ilk ihalede, Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 450 milyon liralık ihale verilmesi şaşkınlık yarattı. Bu arada Martoksal Şirketinin, kurulduktan sonra iki yıl içerisinde 3 kez adres değiştirdiği ortaya çıktı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.