İzmir'in Bornova ilçesinde üç çocuk annesi Hüsna T. (30), tartıştığı eşi Hüseyin T. (34), tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Polis, kaçan Hüseyin T.’nin yakalanması için çalışma başlattı.
Olay, saat 16.00 sıralarında, Ümit Mahallesi 7312 Sokak'ta bulunan bir apartmanın 3’ncü katındaki dairede meydana geldi. İddiaya göre, Hüseyin ile Hüsna T. çifti, henüz bilinmeyen nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönmesi üzerine Hüseyin T., belinden çıkardığı tabancayla eşine 5 el ateş açtı. Yaralanan Hüsna T. kanlar içinde yere yığılırken, Hüseyin T. ise kiralık olduğu öğrenilen otomobille kaçtı. Silah sesleri duyan komşuların ihbarı üzerine adrese, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Hüsna T., sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Bornova Türkan Özilhan Hastanesi’ne kaldırıldı. Hüsna T., doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Genç kadının cenazesi, savcının incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı.
Üç çocukları bulunan çiftin sık sık tartışıp, kavga ettikleri, bir süre önce Hüsna T.’nin babasının evine gittiği, ardından da tekrar eşinin yanına döndüğü belirtildi. Şüpheli Hüseyin T.’nin suç kaydının da olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruştudrma başlatan polis, bir süre sonra Hüseyin T.’nin kaçtığı kiralık arabayı park halinde buldu. Cinayet zanlısı Hüseyin T.'nin yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.