Kontrollü normalleşmenin son günlerine girilirken, 1 Haziran'dan sonra yeni bir yol haritasının izleneceği duyuruldu. Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi İlhan, "Sadece açık alanlarda maske zorunluluğu kalkabilir" dedi.
Corona ile mücadelede yeni bir dönem 1 Haziran’dan sonra başlayacak. Şimdi herkesin merak ettiği sorular var. “Maske zorunluluğu kalkar mı?” bu soruların başında geliyor.
TRT Haber canlı yayınına katılan Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, önemli açıklamalarda bulundu…
KARANTİNA SÜRESİ UZATILDI
Corona virüsle mücadele kapsamında temaslılar için 10 gün olan karantina süresinin 14 güne çıkarılmasını değerlendiren İlhan, “Karantina süresi aşılananlar ve normal temaslılar için uzatılmış oldu. Bundan sonra bireysel önlemler ön planda olacak. Vatandaşların risklerini en aza indirmek için böyle bir karar alındı” dedi.
RESTORAN VE KAFELER AÇILACAK MI?
İşletmelerin yeniden faaliyete geçebileceğine inandığını söyleyen İlhan, bu durumun vaka sayılarındaki düşüş ve aşılamanın artmasıyla oluşabileceğini şu sözlerle anlattı:
* 1 haftalık ortalamaya baktığımızda vakalarda yüzde 22-23'lük bir düşüş söz konusu. Normalleşme yaklaşımı kapsamında uyulması gereken kurallara dikkat edilmesi gerekiyor.
* İşletmecilerin Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı rehberleri okuması gerektiğini düşünüyorum. Müşteriler arası ne kadar oturma mesafesi olacak vb. şartlara dikkat edilmesi de gerekiyor. İşletmelerin kapalı alanlarında belki kısıtlama devam edebilir çünkü bulaş kapalı alanlarda çok daha hızlı yayılım gösteriyor.
YÜZ YÜZE EĞİTİM
Yüz yüze eğitim için Eylül ayını işaret eden İlhan, sonbahara kadar toplumun birçoğunun aşılanabileceğini söylerken, üniversitelerin de güz döneminde yüz yüze eğitime geçmesine inandığını ifade ediyor:
* Okullarda yaz döneminde kültürel ve sosyal faaliyetlerin olacağı bir dönem olacak. İsteğe göre katılım yapılacak bu faaliyetler çocuklar için çok önemli.
Öğretmenlerimizin aşılamasında da önemli bir noktaya kadar geldik. Güz dönemine kadar zaten herkesin aşılanmasını planlıyoruz.
* Eylül ayında okullarda yüz yüze eğitimin olacağını düşünüyorum. Artık hepimiz bu mücadeleyi öğrendik. Öğrenciler maskelerini takarak eğitimlerine devam edebilirler. Üniversiteler için de aynı durum geçerli.
“MASKE ZORUNLULUĞU KALKABİLİR”
Necmi İlhan, normalleşme ile birlikte açık havada maske zorunluluğunun kalkabileceğini söyledi.
Ancak kapalı alanlarda maske takılmasına devam edilmesini gerektiğinin altını çiziyor:
* Açık alanlarda, belki 1 Haziran'dan sonra, çok kalabalık olmayan yerlerde maske kullanımı azaltılabilir. Ancak kapalı alanlarda sonbahara kadar maske takmaya kesinlikle devam etmeliyiz.
* Pazar yerine gittiğimizde mesela maske takmamız gerekiyor. Boş bir caddede işe, okula giden kişiler maske konusunda esnek davranabilir. Mutlaka yanımızda maske olmalı.
* Toplu taşımalarda maskenin geçerli olacağını düşünüyorum. Aşılamanın belli bir düzeye ulaşması maske konusu için çok önemli. Dünyada corona virüs bitmeden bu tehdit geçmeyecek. Belki son sokağa çıkma kısıtlamasını yaşadığımız bir hafta sonu olacak. Daha dikkatli olursak normalleşmenin hızlanabileceğini düşünüyorum.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.