Tarım Bakanlığı yetkilileri, zeytinlikler yok edilerek dikilen inşaatlar konusundaki yönetmeliklerde her hangi bir değişiklik olmadığını hatırlatarak, vatandaşların geçmiş yıllardaki ağaç kıyımları için bile bakanlığa bilgi vermesi halinde, cezai işlemlerin uygulanacağını açıkladı.
slkhaber.com yazarı Ziraat Mühendisi Hasan Göçmen’in “Konut yapmak için zeytin kesilemez” başlıklı sonrasında alevlenen tartışmalar ve yazıya gelen yorumlar sonrasında Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinden bir açıklama geldi. Bakanlık yetkilileri, söz konusu yasanın hala yürürlükte olduğuna dikkat çekerek cezai müeyyidelerin geçmiş yıllarda yapılan inşaatları da kapsadığı bilgisini verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 1995 sonrası hazırlanan imar planlarına göre yapılmış tüm inşaatlar zeytinlikler konusunda uyulması gereken yönetmeliğin kapsamında yer aldı. Yönetmelikte, yasağın çiğneyenler için kestikleri ağaç başına her yıl güncellenen miktarda bir para cezası ile kesilen ağaç sayısı kadar yeni dikim yapılmasına dair hükümlerin bulunduğu ifade edildi.
1995’TEN SONRASI SIKINTILI
Konuyu gündeme taşıyan slkhaber.com yazarı, Ziraat Mühendisi Hasan Göçmen, pek çok okuyucu yorumunda yer alan, geçmiş yıllarda yaşanmış ağaç kıyımlarının belirlenmesine dair bazı bilgiler verdi. Bu tür şikayetlerde imar planının yayın tarihinin en önemli unsur olduğunu vurgulayan Göçmen, “Eğer yapılar 1995 sonrasında yapılmış imar planlarına göre yapıldıysa bunların cezadan kurtuluşu yok” diye konuştu. Göçmen, şikayetlerin değerlendirilmesi konusunda da, “Bu tür durumlarda her ne kadar tapu kayıtları esas alınsa da, günümüz teknolojisinde Googleearth verileri resmi delil olarak kabul ediliyor. Tapuda zeytinlik olduğu belirtilmeyen bir alanda kesilmiş bir zeytin ağacı varsa, bu Googleearth görüntülerinde açıkça görülüyor ” dedi.
Zeytin kıyımı konusunda şikayetlerin İl Tarım Müdürlükleri ile Çevre Müdürlüklerine yapılabildiğini belirten Göçmen, delil olarak kabul edilen Googleearth verilerinin uzaydan çekilmiş fotoğraflarla oluştuğuna ve özellikle 1980 sonrasında ait tüm görüntülere gün ve gün ulaşmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Göçmen’in verdiği bilgiye göre ihbar durumlarında Googleearth verilerine erişim ilgili kurumlar tarafından da sağlanabiliyor.
Tarım Bakanlığı’ndan gelen bu bilgiler üzerine görüş belirten bazı inşaat firması temsilcileri, Kuşadası’nda bu yasağın ihlal edildiği çok sayıda yapı olduğuna dikkat çektiler. Değirmendere Bölgesi başta olmak üzere, Ege Mahallesi ve Davutlar dahil ilçenin pek çok noktasında yapılaşmanın son yıllarda olduğunu hatırlatan firma temsilcileri, “doğa severler titiz davranırsa, Bakanlık Kuşadası’nda binlerce insana ceza keser” diye konuştular.
Hasan Göçmen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı harekete geçiren o yazısında Zeytincilik Yasası konusunda şu uyarılarda bulunmuştu:
https://slkhaber.com/konut-yapmak-icin-zeytin-kesilemez/
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.