Kuşadası’nda bir işyerine 20 aylık minik yavrunun gen tedavisinde kullanılmak üzere bağış toplamak amacıyla konulan kumbara, vicdansız bir hırsız tarafından çalındı.
Bursa’da SMA tanısı konan ve tedavisi için 1 milyon 800 bin euroya ihtiyacı olan 20 aylık Ali Osman Bebek’e destek amacıyla Kuşadası’nda bir işyerine konan yardım kumbarası, vicdansız bir hırsız tarafından çalındı. Hırsızlık anları güvenlik kamerasına an-an yansırken, minik Ali Osman’ın babası Erhan Sarı, duruma isyan etti. Şu ana kadar tedavi için 1 milyon 80 euro toplayabildiklerini belirten çaresiz baba, 10 liraya bile ihtiyaçlarının olduğu bir dönemde yaşanan hırsızlığın, “çocuğumun nefesini çaldılar” diye yorumladı.
Daha 6 aylıkken “gevşek bebek sendromu” olarak da bilinen SMA tanısı konulan minik Ali Osman için dünyanın en pahalı tedavisi olarak bilinen gen tedavisi önerildi. Ayşe-Erhan Sari çifti, gözleri önünde her gün kasları eriyen biricik çocukları için maliyeti 1 milyon 800 euroyu bulan tedavi için hemen bir yardım kampanyası başlattı. Türkiye’nin 4 bir yanında destek bulan kampanyanın ilk etabında 1 milyon 80 bin liralık bir kaynak sağlandı. Ali Osman’ın 2 yaşına kadar uygulanması gereken tedavisi için gereken paranın tamamlanması için Türkiye’de pek çok duyarlı vatandaş seferber oldu. Çok sayıda esnaf işyerlerine bağış kumbarası koydu.
Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan habere göre, bu bağış kumbaralarından biri de Kuşadası’nda devreye girdi. Ancak Kuşadası’nda bir işyerine konulan kumbara, geçtiğimiz günlerde henüz kimliği tespit edilemeyen vicdansız bir hırsız tarafından çalındı. An-an güvenlik kameralarına yansıyan hırsızlık, çaresiz babayı isyan ettirdi. Çocuğunun sağlığının bu kumbaralara bağlı olduğunu anlatan çaresiz baba Erhan Sari, “o kumbara ile birlikte umutlarımızı çalındı” diye konuştu. Yaşadıkları olayın kendilerini çok üzdüğünü ifade eden baba Erhan Sari, şunları söyledi:
“Bütün illere kumbara dağıttık. Bursa’da da 2 kumbaramız çalındı. En son Kuşadası’ndaki bir kumbaramız çalındı. 10 liraya bile ihtiyacımız varken böyle bir acımasızlıkla karşı karşıya kaldık. Çocuğumun nefesi o kumbaraya bağlı ama onu bile rahat bırakmıyorlar. Görüntülerle birlikte karakola gidilip şikayetçi olduk. İnşallah ilk fırsatta yakalanacak. Ali Osman’ın kampanyası şu an yüzde 52 civarında, toplamamız gereken para 1 milyon 800 bin euro. Ali Osman Dubai’de tedavi görecek. İnşallah en kısa sürede bitiririz kampanyayı da Ali Osman tedavi olabilir. Bu tedaviyi alabilmemiz için 1, 5 kilomuz kaldı çünkü tedavi için uygulanan 13,5 kilo kriteri var. İnşallah bu kiloya gelmeden kampanyayı tamamlar ve iyileşmek için tedavi sürecine gireriz.”
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.