Kuşadası Belediyesi tarafından kiralanan lüks araç, CHP’li Meclis üyesine tahsis edildi. Meclis üyesinin kırtasiyeci eşi de aynı aracı, özel otomobili gibi kullanmaya başladı.
Türkiye genelinde büyük tepki gören makam aracı saltanatının son örneği Kuşadası’nda ortaya çıktı. CHP Genel Merkezi, bedeli kamu tarafından ödenen araçların kişilerin özel kullanımına şiddetle karşı çıkarken, CHP’li Kuşadası Belediyesi, lüks bir aracı partili meclis üyesi Funda Şenol’a tahsis etti. CHP’li Şenol, Renault Megane marka aracı kırtasiyeci eşi Umut Şenol ile ortak kullanmaya başladı.
Kuşadası Belediyesi tarafından kiralanan 34.RZ.9788 plakalı Renault Megane marka lüks makam aracını eşi ile birlikte kullanmaya başlayan kırtasiyeci Umut Şenol, geçtiğimiz günlerde Mayıs ayı başında kurduğu Ada Davutlar Jeotermal A.Ş’yi belediyeye bedelsiz bağışı ile de gündeme geldi. Kullanılmadığı saatlerde Umut Şenol’un Davutlar’daki kırtasiye dükkanının önünde bekleyen aracın çiftin özel işlerinde kullanıldığına dair pek çok görüntü kaydedildi. Kırtasiyeciliğin yanı sıra emlakçılık yaptığı ifade edilen Umut Şenol’un zaman zaman ticari faaliyetlerinde de bu aracı kullandığını iddia eden görgü tanıklarına göre, pek çok kişinin adı geçen otomobili Şenol çifti tarafından satın alındığını sanıyor.
31 kişiden oluşan Kuşadası Belediye Meclisi’nde Funda Şenol’a sağlanan ayrıcalık bazı meclis üyelerinin de tepkisini çekti. Meclis üyeliğinin “fahri” bir görev olduğunu belirten CHP’li bir üye, “Biz Ekrem İmamoğlu makam arabası saltanatını teşhir ettiği için alkış tutarken, benzer bir durumla karşı karşıya kaldık” diye konuştular.
Bu arada Kuşadası Belediyesi’nin Funda Şenol gibi belediye yönetimine yakın başka isimlere de araç tahsis ettiği iddia edildi. Belediyenin 130 araç kiraladığını belirten iddia sahipleri, “resmi amaçla kullanılan araçların tümünde, Belediye’nin logosu var. Ancak bazı araçlarda logo yok. Bunlar üst yönetimin belirlediği insanlar tarafından kullanılıyor” diye konuştular.
Öte yandan Kuşadası Belediyesi’nin araç kiralama yönteminde uyguladığı yöntem konusundaki belirsizlik de sürüyor. Geçtiğimiz yıl aylık 367 bin liralık ortalama bir maliyetle araç kiralarken, bu yılın başında 3 ay için 21/B yöntemi ile ihaleye çıkan ve aylık 1 milyon 166 bin liralık maliyeti üstlenen belediyenin 33 aylık hizmet alımı için 26 Mart’ta yapmayı planladığı ihale iptal edilmişti. Kuşadası Belediyesi’nin Mart sonunda biten ihale sonrasında kullanılan araçları hangi firmadan ve hangi koşullarda temin ettiği soruları, 2 aydır cevap bulamıyor.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.