clock December 24,2023
Turizmde verimlilik için betonlaşma bitmeli

Turizmde verimlilik için betonlaşma bitmeli

Bilgehan Algan bir hekim. Ancak o’nu sadece tıpta değil, Kuşadası’nda yaşamın her alanında görmek mümkün. “Bir kahve içimi sohbet” için otururken gündeme eğitimini aldığı sağlığı değil, Kuşadası’nda hayatın “aort”u olan turizmi aldık. Biz sorduk, Dr. Algan bı kırılgan sektörle ilgili hem teşhislerini anlattı, hem de tedavi yöntemlerini…

-Türkiye’de turizmin amiral gemisi olan kentlerden birisi, belki de ilki Kuşadası. Bugün geldiğimiz noktada Kuşadası, Türk turizminin neresinde?

Bugün geldiğimiz durum sadece Kuşadası için değil tüm dünya için geçerli. Turizm tüm dünyada şu anda durmuş durumda. Tabii ki dünyadaki turizmi ve Türkiye'deki turizmi birlikte değerlendirmek en doğrusu olur diye düşünüyorum. Kuşadası olarak, yıllardır ekmeğini Turizm'den kazanan Kuşadası halkı olarak önümüzdeki günlere artık umutla bakmak durumundayız.

 -Kuşadası’nda turizmin giderek kan kaybettiği, pastadaki payının sürekli azaldığı yolunda bir görüş var. Buna katılıyor musunuz?

Tabii ki katılıyorum. Ancak bu biraz göreceli bir durum Sadece Kuşadası açısından bakarsak, Kuşadası’nda turizminin geliştiğini görebiliriz. Ancak Antalya-Marmaris Bodrum gibi, İstanbul gibi tüm bölgeleri birlikte karşılaştırırsak Kuşadası'nın turizmden aldığı payın gerilediğinin farkına varabiliriz

 

KENT YAPISI ISLAH EDİLMELİ

 

-Sizce bunun nedenleri neler?

Bunun birçok sebebi bulunmaktadır. Birçok sebebi alt alta sıralayabiliriz.  Biz güneş-Deniz kültür turizmi yapıyoruz. İlk önce kentimizin cezbedici olması gerekir ki turistler Kuşadası'nı seçsin. Yıllardır söylediğimiz betonlaşmanın durdurulması, şu andaki kent yapısının ıslah edilerek güzelleştirilmesi, belediyecilik açısından en önemli uygulamalar olacaktır. Turist ya harabeye gelir ya da güzel bir kentte gelir. Harabe görmek isteyen turistler zaten Efes gibi antik şehirleri ziyaret ediyor. İkinci ana sebep ise turistik tesisler ve uygulamaları. Kuşadası'nda maalesef 5 yıldızlı otel yatak kapasitemiz diğer turistik kentlere göre daha az. Butik Otel vasfında olabilecek turistik testlerimiz neredeyse hiç yok. Buna benzer turistik altyapı sorunları da sebeplerden bir tanesi. Bir diğeri ise turizmi uygulama şekliniz. Bizde şu an uygulanan kitle turizmi. “Her şey dahil” sistemiyle getirisi düşük bir turizm uygulamaktayız.  Bu bize ağır bir yük getirmekte. Turizm açısından daha birçok sebebi alt alta sıralayabiliriz. Bu, inanın saatlerce Hatta günlerce konuşulabilecek bir konu

-Türkiye’de ve Dünyada siyasi ve ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenen sektörlerden biri si de turizm. Ama baktığımız zaman o dalgalanmaların etkilemediği turizm beldeleri de var. Böyle durumlarda Kuşadası hangi sınıfta yer alıyor?

Bu sorunun cevabı cevabını gizli bir şekilde aslında sorunun verdiniz zaten.  Tabii ki En çok etkilenenler sınıfında Kuşadası. Bu konudan ve bunun da sebepleri yukarıda da bahsettik. Güçlü bir turizm altyapısı ve güçlü bir turizm hedefimiz maalesef bulunmamakta

 

İÇ PAZAR İÇİN UĞRAŞILDI

 

-Bunun nedenleri ne?

Bu nedenleri pandemi öncesi duruma göre değerlendirmek en doğrusu olur. Kuşadası turizmini 3 ana bölümde inceleyebiliriz. Birincisi Cruise gemileri, ikincisi secur turizmi üçüncüsü de iç pazar. Secur ve Cruise turizmi Türkiye'nin dünya siyaseti ve ekonomisi ile doğrudan etkileniyor. Biz bunu 2016-2017 ve 2018'de direkt olarak gözlemledik. Kuşadası turizmi direkt iç pazar payını arttırma çabasına girdi. Türkiye'nin dış siyaseti buraları oldukça etkiledi. 600 - 700 gemi olan Kuşadası Liman girişi 300’lere hatta 200’lere kadar düştü.  Bugünkü pandemi durumunu konuşmuyorum. Secur müşterisi için ise yine benzer bir durum söz konusu. Tur operatörleri bu durumu fırsat bilip hem fiyatları aşağıya çektiler, hem de sayıları düşürmüşlerdi. Bu yüzden dış siyaseti ve ekonomisini de çok iyi inceleyip planlamalar yapmamız gerekir. Hem yerelde hem de genelde.

-Pandemi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en çok turizmi vurdu. Bu hasarı atlatabilmenin yolu var mı? Sizce bu süreci en az hasarla atlatmanın yolları neler?

Her sorunun bir çözümü vardır diye bir deyiş vardır. Tabii ki eski seviyelere ulaşmak oldukça zor görünmekle birlikte, dünya ile birlikte turizmi iyileştirmeyi, aynı hızda ve aynı zaman sürecinde yapmak en önemlisi. Aksi takdirde yine turizm gelirlerinden mahrum kalırız. Bunun için alınacak birkaç önlem şöyle sıralayabiliriz:

Pandemi süreciyle dünyanın aldığı önlemleri hızlı ve ivedi bir şekilde ülkemizde uygulamaya devam edebiliriz ki, bunların en başında test ve aşılama gelmektedir. Yine Turizm açısından benim yaptığım bir uygulamayı size anlatmak istiyorum. Geçen Mart 11 itibariyle Türkiye'de pandemi ilan edilmesine rağmen dünyadaki gelişmeleri yakından izledik ve inceledik. Bunun sonucunda da hizmet verdiğim turistik tesislerde acil eylem planları oluşturduk. Bu acil eylem planları içerisinde turistik tesisin içinde karantina odalarının oluşturulması, konu ile ilgili görevlendirilmeler yapılması ve hijyen önlemlerinin alınması önemli başlıklarımızdan oldu. 25 Şubat itibariyle biz bunları uygulamaya geçirmiştik ve bu bilgileri de Turizm Bakanlığı ile paylaşmıştık Bu açıdan uzman kurullar oluşturarak yapılanlar ve yapılacaklar iyice irdelenmeli ve uygulamaya sokulmalıdır

 

TESİSLERİ KORUMAMIZ GEREKİYOR

 

-Son dönemlerde bazı turistik tesisler konut veya ticari alana döndürülerek sektörden uzaklaşıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

O zaman atasözleri ile devam edelim. Acele giden ecele gider deyip, arkasından da Allah korusun diyelim. Ama bunu koruyacak olan yine bizleriz. Bu dönemdeki turizmin gidişatından çıkan sonuçlarla bu tür kararları almak, hem memlekete hem de turizme ihanettir. Ben böyle düşünüyorum. Bu tür kararların alınmaması, alınmış ise tekrar gözden geçirilmesi Kuşadası ve Türkiye turizmi açısından çok önemlidir

-Bugün elinizde sihirli bir değnek olsa, Kuşadası’nda turizmi kalkındırmak için neler yapardınız?

Bu 1 kişinin yapabileceği bir konu değil. Bu bir ekip işidir. Biz bunu ekip arkadaşlarım ile birlikte belediye başkan aday adaylığı dönemimizde yoğun bir çalışma ile hazırladık. Biz, üç ana konuda bunu irdeledik;

 1) Acil eylem planları 2) Katma değer projeleri 3) Yükselen güvercin projeleri. Bunların ana tanıtımları e-kitapcıklarımızda mevcut. İnceleyip düşüncelerinizi bizlere aktarırsanız çok sevinirim.

'Yükselen Güvercin' projelerimizi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

👉 https://adobe.ly/2SJvgnC

Katma Değer Projelerimizi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

👉  https://adobe.ly/2PCQZ1B

Acil Eylem Planı'mızı aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

👉 https://adobe.ly/2OnvBcg

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto