Belediyenin Tarihi Öküz Mehmet Paşa Kervansaray’ını otel olarak kullanma girişimi Kuşadası’nda büyük tepki topladı.
Kuşadası Belediyesi’nin, Tarihi Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nı otel olarak kullanma girişimi büyük tepki topladı. 2014 yılında tarihi yapının müze olarak kullanılması için Kervansaray Müze Platformu’nu kuran pek kişi, Kuşadası Belediyesi’nin kararını, “akıl tutulması” olarak değerlendirdi. Belediyenin hamlesinin duyulmasından sonra yapılan açıklamalarda, “Kuşadası’nda turistin kalacağı yüzlerce otel var. Ama buralarda kalanların gidebileceği tek bir müze yok” denildi.
Kervansaray’ın otele dönüştürülmesi yolundaki girişimlere tepki gösteren Platform üyeleri, Kuşadası Belediyesi’nin yapıyı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralama amacının müze oluşturma fikrinden kaynaklandığını hatırlattılar. Kervansaray Müze Platformu’nun girişimin gündeme gelmesinden sonraki ilk açıklamasında tepkiler, “Kervansaray’ın giriş üstü katında 13 küçük oda var ve buranın her tarafını otel yapsanız ne olur ki? Kentte bir tek nitelikli müze olmamasından dolayı yıllardır utanç içindeyiz. 2014 yılından bu yana kervansarayın müze olması için verilen mücadele sonucu 2017’de ihaleyi alan geçmiş belediye yönetimi, burayı müze yapmak için önemli çalışma yapmıştı. Bu durumu görmezden gelip, yüzlerce otelin bulunduğu kentte böylesi tarihi değeri olan alana hiçbir işlevi olmayacak bir minik otel yapmaya kalkmak kabul edilir bir durum değildir. Belediyenin derhal bu karardan vazgeçerek, kervansarayın müze haline dönüştürülmesi çalışmasını hızlandırması gerekiyor” sözleriyle dile getirildi.
2014 yılında kurulan platformun sözcülüğünü üstlenen (KUYETAD) Kuşadası Yerel Tarih Araştırmaları Derneği Başkanı Şenol Eskin de, Kuşadası Belediyesi’nin bu konudaki kararının kabul edilemez bir hata olduğunu söyledi. Şenol Eskin, Kervansaray’ın otel yapılmak istenmesine karşı yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kentin merkezindeki Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, 1965 restorasyonundan itibaren Fransızlar tarafından butik otel ve turist ağırlama merkezi olarak kullanılmış ve tarihi yapı o dönemden bu yana kentin tarihi- kültürel yaşamına ciddi katkısı olmamıştır. Kervansarayın müze olması için Kervansaray Müze Platformu'nu kurarak 2014 başından itibaren bir mücadele yürüttük. Onlarca toplantı, panel ve basın açıklaması yaptık. Binlerce imza topladık. Gerek yerelde ve gerekse de genelde birçok kurum ve kişiyi harekete geçirdik. Ve bu mücadele sonucunda da, geçmiş dönem belediye yönetiminin burayı müze yapması amacıyla vakıflardan kiralamasını sağladık.
2013 öncesinde olduğu gibi, belediye yönetiminin şimdi yeniden burasını bir otel haline dönüştürmek istemesini kabul etmek mümkün değildir.
Yeter artık!.. Bu kentin kentin hak ve hukukunu savunmaktan, en acısı da sürekli olarak yerel yönetimin yanlış uygulamalarıyla uğraşmaktan, enerjimizi bunları düzeltmeye harcamaktan yorulduk.
Kuşadası’nda kentin yüzünü ağartacak bir müze yoktur ve kendi yapısıyla da müze olan kervansarayın, yüzlerce oteli olan kentte butik otel olarak kullanılmak istenmesi akıl tutulmasıdır. Kentin otele değil, müzeye gereksinimi vardır. Bu alan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden bu amaçla kiralanmıştır ve kentli buranın bir an önce müze haline getirilmesi için heyecanla beklemektedir.
Bunun gereğinin yapılması gerekir iken, butik otel gibi anlamsız bir şeyin burada yapılmak istenmesini kabul etmiyoruz ve buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Kuşadası halkı buna izin vermeyecektir. Kervansaray Müze Olmalıdır! Kuşadası’nı düşünen bir aklın yapacağı başka bir şey olamaz.”
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.