CHP’li meclis üyesinin kırtasiyeci eşi jeotermal, parti yöneticisi işletmeci de reklam faaliyeti gösterecek anonim şirket kurup, bedelsiz olarak Kuşadası Belediyesi’ne hibe ettiler.
Kuşadası Belediye Meclisi’nin mayıs ayı toplantısı, kafa karıştıran 2 hibe olayına tanıklık etti. 2 girişimci tarafından 6 Mayıs tarihinde kurulan iki anonim şirket, Meclis’in 17 Mayıs tarihinde aldığı karar ile bedelsiz olarak belediyeye devredildi.
Meclis’in mayıs oturumunda şirket devri konusu, Ada Davutlar Jeotermal A.Ş.’nin Kuşadası Belediyesi’ne hibe edilmek istenmesi ile gündeme geldi. CHP’li Meclis Üyesi Funda Şenol’un kırtasiyeci eşi Umut Şenol tarafından kurulan ve 50 bin liralık sermayesinin 12 bin 500 liralık bölümü karşılanan şirketin, kalan sermayeyi ödemek koşulu ile belediyeye devredilmek istenmesine AK Parti Grubu ihtiyatlı yaklaşarak, bu bağışın nedenini sordu. Grup sözcüsü Tacettin Özden’in “Belediye neden kendi şirketini kurmuyor” şeklindeki sorusuna yanıt veren Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Süvari, hükümetin belediyenin girişimlerini engellediğini ileri sürdü. Ancak görüşmeler sırasında söz konu şirketin 6 Mayıs’ta kurulduğundan söz edilmedi.
Meclisin bir sonraki gündem başlığını ise Medya Ada A.Ş. oluşturdu. CHP’li balık restoran işletmecisi Çağlayan Erdem tarafından 50 bin lira sermaye ile kurulan ancak bunun 12 bin 500 liralık bölümü ödenen reklam şirketi de kalan sermayeyi belediyenin ödemesi koşulu ile belediyeye devredildi.
Her iki şirketin de kurulduktan sadece 11 gün sonra belediyeye devredilmesi, kafalarda her ikisinin de sipariş üzerine kurulduğu fikrini yarattı. Devir işlemlerinin tamamlanmasından sonra Kuşadası Belediyesi, bu iki şirkete de gerek yönetim kurulu üyesi, gerekse yönetici olarak her türlü atamayı yapabilecek. Şirketler sermaye aktarımları tamamlanıp faaliyete geçtikten sonra her türlü alımda ihale yasalarından muaf olacak. Yasa gereği şirketler belediye meclisi tarafından da denetlenemeyecek.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.