Kuşadası Belediyesi, Şehit Aileleri ve Gazileri Dayanışma Derneği’ni yerle bir ederken Atatürk fotoğrafları bile yerlere atıldı. Derneğin gazi başkanı, saygısız yıkımın ertesi günü hayatını kaybetti
Kuşadası Belediyesi’nin daha önce tahliyesine karar verdiği Şehit Aileleri ve Gazileri Yardımlaşma Derneği’ni adeta bir düşman karakolunu yok eder gibi yıktı. Yıkım sırasında dernek lokalinin duvarlarına asılı bulunan şehit resimleri ile Atatürk fotoğraf ve posterleri de yerlere atıldı, ayaklar altına alındı. Derneğin Kıbrıs Gazisi Başkanı Hasan Tahsin Öztürk, Kuşadası’nı ayağa kaldıran ve bu topraklar için canını feda eden şehitlerimize adeta düşmanca bir saygısızlığın yapıldığı yıkımın ertesi günü hayatını kaybetti.
2011 yılından beri faaliyetini Kadınlar Denizi Yolu üzerindeki lokalde sürdüren Kuşadası Şehit Aileleri ve Gazileri Dayanışma Derneği, bu yılın başında kapının Kuşadası Belediyesi tarafından kendilerine başka bir yer tahsis edileceği gerekçesiyle kapının önüne kondu. Dernek için tahliye kararı alan Kuşadası Belediyesi, önceki gün de Gazi ve Şehit Aileleri’nin buluşma noktası olan adreste yıkıma girişti. Ancak yıkım öncesinde anılarını yaşatmak amacıyla duvarlara asılan şehit fotoğrafları ile derneğe ait görseller toplamak kimsenin aklına gelmeyince ortaya tüyler ürperten bir saygısızlık çıktı. Vurulan her kazma ile şehitlerin fotoğrafları ayaklar altına alındı.
Yıkımdan geriye kalan enkaz görüntüleri Kuşadası’nda büyük tepki topladı. Sosyal medyadan yapılan paylaşımlarda, Kuşadası Belediyesi, Şehit ve gazilere karşı gösterilen bu saygısız tutumdan dolayı kınandı.
Kuşadası’nı ayağa kaldıran yıkım, bir başka trajediyi daha ortaya çıkardı. Lokalin tahliyesi sürecinde hastalanarak yatağa düşen Kuşadası Şehit Aileleri ve Gazileri Dayanışma Derneği’nin Kıbrıs Gazisi Başkanı Hasan Tahsin Öztürk, yıkımın ertesi günü hayatını kaybetti.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.