clock December 24,2023
Sahte hakim, gerçek savcıyı bile kandırıp nikah masasına oturdu!

Sahte hakim, gerçek savcıyı bile kandırıp nikah masasına oturdu!

Antalya'da Zeliha Özdemir isimli genç bir kadın, yaptığı planla savcı eşi de dahil herkesi Çeşme hâkimi olduğuna inandırdı. Gerçek, 3 yıl sonra HSK atama listesinde eşinin adını bulamamasının ardından ortaya çıktı.

Antalya'da yaşayan ve Adalet Meslek Yüksek Okulu mezunu olan Zeliha Özdemir, ailesine ve çevresindekilere Hukuk Fakültesi'nde okuduğunu söylüyordu. 

Film senaryolarını aratmayan bir plan yapan Özdemir, kendisiyle aynı ismi taşıyan başka bir hakimin adını kullanarak sahte kimlik çıkardı, savcı Alper Tunçer'i de ikna ederek evlenmeyi başardı. 

İNDİRİMLERDEN DE YARARLANDI
Sabah Gazetesi'nden Dilek Yaman Demir'in haberine göre, 2017'de internette gezindiği sırada adının ve soyadının aynı olduğunu fark ettiği bir hâkimin Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) tarafından yayınlanan atama listesindeki bir şehirde görevlendirildiğini fark etti. Gördükleri sonrasında şeytani bir plan yapan Özdemir, sahte hâkimsavcı kimlik kartı bastırdı. Kimliğe, aynı isimdeki hâkimin sicil numarasını ekleyip kendi fotoğrafını yapıştırdı. Sahte kimlikle spor salonuna üyelik yaptırdı, sahibi olduğu aracı için kasko indiriminden faydalandı.

EŞİYE YARGI MEVZUATINI DA TARTIŞMIŞ
Antalya Adliyesi'ne giderek önce müstakbel kocasına, ardından sözde meslektaşlarına kendisini Çeşme hâkimi olarak tanıtan kadın, geçici olarak Antalya'da HSK müfettişi olarak görevlendirildiğini ancak çocuğunun hastalığı nedeniyle göreve başlayamadığını söylüyordu. Özdemir, yalanlarıyla hâkim olduğuna inandırdığı Antalya Cumhuriyet Savcısı Alper Tunçer ile evlendi. Gerçek hâkim- Zeliha Özdemir ise Ceza Mahkemesi hâkimiydi. Evlenip Tunçer soyismini de alan Özdemir, eşiyle yargı mevzuuatını tartışıp bir çok konuda istişarelerde dahi bulunuyordu.

YALANINA KENDİ DE İNANDI
Geçtiğimiz 5 Nisan günü Antalya Havaalanı'ndan gelirken hazırladığı sahte kimliği çantasında bulamayan Özdemir, sahte kimliğin verdiği gerçekçiliğe o kadar kendini kaptırmıştıki, havaalanı polis merkezi amirliğine başvurarak kimliğini kaybettiğine dair başvuruda bulundu. Ancak bir saat sonra kimliğinin sahte olduğunu hatırlayıp başvurusunu geri çekti.

16 TEMMUZ'DA TUTUKLANDI
Uzun süre göreve başlamadığı için maaş alamadığı yalanını sürdüren Zeliha Özdemir'in oyunu HSK'nın atama listesiyle son buldu. Savcı Alper Tunçer, HSK'yı arayarak eşinin adının atama listesinde yer almadığını, bir yanlışlık olup olmadığını sordu. HSK'dan kendisine herhangi bir yanlışlık olmadığını, Zeliha Özdemir'in artık kayıtlarda farklı bir soy isimle yer aldığı cevabıyla karşılaştı.

CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ, EŞİ BOŞANMA DAVASI AÇTI
Sahte hâkim olan eşinin sicilini kullandığı gerçek hakim Zeliha Özdemir evlenmiş ve soyismi değişmişti. Savcı Tunçer'in ihbarı sonrası sahte hâkim Özdemir Antalya'da gözaltına alındı. Özdemir, 16 Temmuz'da sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği'nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tunçer ise sahte kimlikli eşine bir de boşanma davası açtı. Özdemir hakkında, "Resmi belgede sahtecilik ve kamu görevini usulsüz üstlenme" gibi suçlardan başlatılan soruşturma sürüyor.

 

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto