clock December 24,2023
Prof. Ercan’dan Ege’ye 6.2 şiddetinde deprem uyarısı

Prof. Ercan’dan Ege’ye 6.2 şiddetinde deprem uyarısı

Ünlü deprem bilimcinin, 4 aylık suskunluğun ardından 4’ten büyük depremlerde hareketlenme beklediği yolundaki açıklamasının üzerinden 48 saat bile geçmeden Datça 4.8’le sallandı.

Türkiye’de 4 aydan bu yana suskunluğa bürünen deprem hareketlerinin artık hızlanma dönemine gireceğini belirten Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Ege Denizi ve Göller Bölgesi'nde bu sene yüksek çekinceli bir deprem görürsek şaşırtıcı olmaz” dedi.

Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 2021 yılı için beklediği depremlerin başlamadığını, ilk 4 aydan bu yana suskun olan depremlerin artık hareketleneceğini söyledi. Ercan’ın bu açıklamasının üzerinden 48 saat bile geçmeden Ege Denizi’nde Datça açıklarında AFAD verilerine göre 4.8 şiddetinde bir deprem yaşandı. Datça’da büyük paniğe neden olan depremde can ve mal kaybı yaşanmazken, gözler bir kez daha ünlü deprem bilimcinin işaret ettiği bölgelere çevrildi.

Sözcü Gazetesi’ne açıklama yapan Ercan, “Adriyatik İyon denizinden tutun Ege'de içinde olmak kaydıyla Türkiye'nin Göller Bölgesine kadar yüksek çekinceli bir deprem bölgesi. Buralarda 2021 ve 22 yıllarında önemsenecek derecede deprem görürsek şaşırtıcı olmaz dedi. Ünlü Deprem Bilimci Ege Denizi ve Güney Ege yayının da gergin olduğunu söyledi.

EGE DENİZİ VE GÜNEY EGE YAYI GERGİN

Daha önceki açıklamalarında da 2020, 21 ve 22 yıllarının dünya ile Türkiye'de deprem yılları olacağını söyleyen Prof. Dr. Ercan önümüzdeki günlerle ilgili hareketliliği şöyle açıkladı:

* Gerçeğe bakacak olursak 2021 yılı beklediğim kadar depremlerle başlamadı. Daha önceki açıklamalarımda 2020, 21 ve 22'nin dünya ve Türkiye'de deprem yılları olacağını ve Türkiye'nin de bundan payını alacağını söylemiştim.

* 2021'in 4'ncü ayına kadar büyük bir deprem olmadı. Bu olmayacağı anlamına da gelmemeli. Gerginlik bir yerlerde birikiyor. Özellikle Ege Denizi ve Güney Ege yayının gergin olduğunu görüyoruz.

* Son 10 yıldır en çok Türkiye depremlerini etkileyen neden Afrika Anakarasının Anadolu, Ege ve Balkanlar'a toslama ve dalma batma hızındaki artış. Yine Ege'de, İtalya'da, Batı Anadolu kesiminde yanardağ hareketlenmelerine ve gerginlik artışları sonucunda da deprem oluşumlarına yol açması beklenir.

*Bu zaten hiçbir zaman duracak bir olay değil. Bu işlem süregidecek ama bu işlemin bazı süreçleri var ki ya hızlanır ya da yavaşlar. Artık hızlanma yani ivdirilme dönemi içindeyiz.

4 AYLIK SUSKUNLUĞUN NEDENİ NEDİR?

“4 aylık suskunluğun nedeni nedir?” sorusuna Övgün Ahmet Ercan şu yanıtı verdi:

* Henüz kırılma dirençlerinin yenilmediğini düşünüyorum. Bu dirençler kırıldığında mutlaka depremini yapacaktır. Adriyatik  İyon denizinden tutun Ege de içinde olmak kaydıyla Türkiye'nin Göller Bölgesine kadar yüksek çekinceli bir deprem bölgesi.

* Buralarda 2021 ve 22 yıllarında önemsenecek derecede deprem görürsek şaşırtıcı olmaz. Genellikle bu bölgede depremler 6,2'den daha büyük olan depremler. Zaten söz konusu benim söylediğim depremler de bunlar.

* Batı Anadolu'da depremlerin yıkıcı olması için ortalama 6,4'ten büyük olması gerekiyor. Bakarsın mekanizması uygun düşer 6,2 de yıkar.

YIKICI OLAN DEPREMLER

Bir bilim adamı olarak kendisinin sürekli olarak yıkıcı olan depremlerden söz ettiğini de sözlerine ekleyen Ercan, “Andığım depremlerden daha küçük olanlar yıkıcı olmadığı için benim önemsemediklerim. Örneğin Çorum'da olan 4,2 – 4,4 deprem için konuşmaya basın açıklaması bile yapmaya yüksünüyorum. Bunlar olağan depremler. Ortamı boşu boşuna germemek gerekir. Deprem kestirimlerinde yıllara bağlı olarak 3-5 yılda bir fikir değişmez. Bir kişi fikrini sıkça değiştiriyorsa o deprem bilimci olamaz. Jeofizik mühendisleri küçük deprem ve depremcikleri gözlemleyerek zaman içinde nerelerde gerginlik birikiminin olduğu konusunda bilgi ediniriz. Olası büyük depremleri de yorumlamamıza bunlar yardımcı olur. Küçük depremleri ya da depremcikleri görüp de ya da onların oğullaşmasını ya da yağmur gibi çıkmasına bakıp da bir bilim adamı olarak deprem geliyor denmemesi gerekir. Ama Türkiye'de bu söyleniyor” ifadelerini kullandı.

 

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto