17 günlük tam kapanma süresini sahil kesimlerinde geçirmek isteyenler tercihlerini kiralık konutlardan yana kullanınca, otelcilerin büyük umutlarla hazırladığı paket programlar beklenen ilgiyi görmedi.
Korona vakalarını azaltmak için alınan 17 günlük tam kapanma kararı, turizm sektörü için hayal kırıklığı oldu. Otel rezervasyonu bulunanların sokağa çıkma yasağı engeline takılması nedeniyle alternatif olarak 17 günlük paket hazırlayan otelciler umduğunu bulamadı. Kuşadası’nda 17 günlük paket satışı yapan otellerde doluluk oranı yüzde 20 seviyesine bile ulaşamazken, kiralık konutlara talepte büyük bir patlama yaşandı.
Otellerin müşteri çekebilmek için taksit dahil pek çok seçenek sunduğu 17 günlük paketler, kalabalık aileler tarafından maliyeti nedeniyle tercih edilmedi. Kısıtlama günlerini büyük kentlerde geçirmek istemeyen bazı aileler ise hijyen koşullarını kendileri sağlamak amacıyla kiralık evlere yönelince, konut kiralarında büyük bir artış ortaya çıktı.
Güzelçamlı, Davutlar, Karaova, Kadınlar Denizi gibi bölgelerde aylık ve sezonluk kira fiyatlarında bir önceki yıla göre yüzde 100’e yakın artış olduğu gözlendi. Bayramı da kapsayan kapanma döneminde mobilyalı yazlıkların fiyatının 30 bin liraya kadar yükseldiği görüldü. Özel konumlu, havuzlu lüks konutlarda ise rakamlar 50 bin lirayı da aştı.
Kuşadası’nda faaliyet gösteren emlakçılar, pandemi nedeniyle ilçede kiralık konut fiyatlarında bir tırmanış yaşandığına dikkat çekerek, “Zaten kiralar yükselmişti. Buna bir de 17 günlük kiralama talepleri eklenince rakamlar daha da arttı” diye konuştular.
Otel müşterilerinin büyük oranda kiralık yazlık ve evlere yönelmesi, konaklama tesisi işletmecilerinin şikayetlerine yol açınca, yazlık kiralama işlemlerinin kayıt altına alınması zorunluluğu doğdu.
Bu tür kiralamalarda yasal hizmet verilebilmesi için, yeni yönetmeliğe göre villa veya evin İçişleri Bakanlığının kimlik bildirim sistemine kayıt olması, belediyeden ruhsat alınması, vergi kaydının yapılması gerekiyor.
Bu işlemleri gerçekleştirmeyip, kaçak kiralama yapanlar otelcilerin şikayetleri veya kolluk güçlerinin denetimlerinde yakalandığında 18 bin lira ceza ödemek zorunda kalıyor.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.