26 yıl önce evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda öldürülen Kuşadası eski Belediye Başkanı Mustafa Lütfi Suyolcu adına her yıl verilen onur ödülünün bu yılki sahibi, Kuşadası Engellileri Koruma Derneği Başkanı Canan Güler oldu. 1977-1980 ile 1989-1994 tarihleri arasında Kuşadası Belediye Başkanlığı yapan ve 1995 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Lütfi Suyolcu adına ölüm yıldönümü olan 16 Mayıs günü Kervansaray’da düzenlenecek anma etkinliğinde, Kuşadası Engelliler Derneği’nin kurucusu ve başkanı Canan Güler’e ödülü verilecek. Bu yıl üçüncü kez verilecek onur ödülünün iki yıl önce ilk sahibi Hüseyin Arabul olurken, ödülü geçen yıl Ali Ergül almıştı. Bu yıl başkanlığını gazeteci yazar Nedim Şener’in yaptığı seçici kurulda, iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları yer aldı. Yaptığı uzun ve titiz değerlendirme sonunda seçici kurulun kararını açıklamasının ardından büyük heyecan yaşadığını söyleyen Kuşadası Engellileri Koruma Derneği Başkanı Canan Güler, ödüle layık görüldüğü için büyük onur duyduğunu ifade etti. Lütfi Suyolcu’nun kızı, sinema ve tiyatro oyuncusu, sanat eleştirmeni Çiğdem Suyolcu ise Kuşadası’nda daha güzel bir dünya oluşturmak adına önemli çalışmalara imza atan Canan Güler’e kent ve yaşama kültürü ödülünün verileceğini belirterek, “Onu tanıyan herkes ödülü hak ettiğine inanıyor” dedi. Lütfi Suyolcu’nun anısını yaşatmak için 16 Mayıs saat 16.00’da herkesi Kervansaray’a beklediklerini söyleyen Çiğdem Suyolcu, ödülü kazanan Canan Güler’i de kutladı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.